16. Hukuk Dairesi 2015/10797 E. , 2018/1887 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 21 parsel sayılı 2.443,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve taksim nedenine dayanarak dava konusu taşınmazın bir bölümünün yarı payının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 126 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının 20000/244329 pay oranında iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu taşınmazın murisi olan babası ...dan geldiğini, murisin 1999 yılında vefat etmesi üzerine, tek kardeşi olan... (davalıların murisi) ile birlikte yazılı taksim sözleşmesi yapmak suretiyle murisin terekesini taksim ettiklerini, taksim sözleşmesine göre dava konusu taşınmazın yarı payının adına tescil edilmesi gerekirken tamamının... adına tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazın yarı payının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalılar ... ve ..., dava konusu taşınmazın bir bölümünün murisleri ... tarafından 05.07.1991 tarihli senetle 3. kişiden satın alındığını, taşınmazın üzerinde ev, samanlık ve ahırın bulunduğu yaklaşık 200 metrekarelik bölümünün kök muris ...dan geldiğini ancak taşınmazın bütünlüğünün bozulmaması için bu bölümdeki hakkına karşılık olarak davacıya, ...r Mevkiinde bulunan 130 ada 31 parsel sayılı taşınmazın verildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Davacı ... ise 01.09.2014 tarihli dilekçesi ile, taşınmazın davalılar murisi... tarafından 3. kişiden satın alınan bölümünü dava konusu etmediğini, dava konusu ettiği yerin, taşınmazın ...’den gelen bölümü olduğunu, 130 ada 31 parsel sayılı taşınmazın davalılar tarafından dava konusu ettiği yere karşılık olarak kendisine verildiği iddiasının asılsız olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın 04.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün, tarafların kök murisi ...dan geldiği, davacı ... ile davalıların murisi... arasında yapılan yazılı taksim sözleşmesine rağmen, davacıya isabet eden taşınmazın,... tarafından davacı ...’ye verilmediği ve taşınmazın... adına tespit ve tescil edildiği, her ne kadar davalı tarafça dava konusu taşınmaza karşılık davacıya başka bir mevkiiden taşınmaz verildiği iddia edilmiş ise de, davalı tarafça yazılı taksim sözleşmesinin aksinin, yazılı başka bir delille ispat edilemediği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacının dayandığı “mukavelename” başlıklı 14.01.2001 tarihli taksim sözleşmesi, sözleşme tarihinde davacının annesi ...’ın sağ olması ve sözleşmede imzası bulunmaması sebebiyle geçerli olmayıp, yalnızca sözleşmenin tarafları açısından bağlayıcılığı bulunmaktadır. Ne var ki, davalı tarafça taşınmazın dava konusu edilen bölümüne karşılık olarak ..r Mevkiinde bulunan 130 ada 31 parsel sayılı taşınmazın davacıya verildiği iddia edilmiş olmasına rağmen, Mahkemece bu husus yönt...ce araştırılmamıştır. O halde, doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle, ...r Mevkiinde bulunan 130 ada 31 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı, varsa dayanakları ve oluşmuşsa tedavüllü tapu kaydı getirtilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde taşınmazın bulunduğu yeri iyi bilen, yaşlı, yansız yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın, tarafların kök murisinden geldiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmayan ve 04.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün kim tarafından, ne kadar süredir ve ne suretle kullanıldığı, söz konusu bölüme karşılık 130 ada 31 parsel sayılı taşınmazın davacıya verilip verilmediği, yine 130 ada 31 parsel sayılı taşınmazın kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yönt...ce giderilmeli, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.