23. Ceza Dairesi 2015/17327 E. , 2016/1401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme
HÜKÜM : 1- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında TCK"nın 151/1, 152/2-a, 53/1. maddeleri gereğince 3 yıl hapis,
2- Sanıklar ... hakkında TCK"nın 151/1, 152/2-a, 39/1, 39/2-c, 53/1, 58/6. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis,
3- Sanık ... hakkında TCK"nın 151/1,
152/2-a, 39/1, 39/2-c, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis.
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Aynı köyde yaşayan sanıklar ile katılanların aileleri arasında önceye dayalı anlaşmazlık bulunduğu, bu nedenle ... ve ..."nın 2008 yılında köyden göç ettikleri, ..."ya ait evi ve evin bitişiğindeki bakkal dükkanını ..."un kullanmaya ve işletmeye başladığı, 06.03.2008 tarihinde sanıkların ailesi ile ..."un ailesi arasında çıkan kavgada sanıkların ailesinden ..."nın av tüfeği ile öldürüldüğü, bu olay nedeniyle ..."un tutuklandığı, ailesinin de köyden taşındığı, ölen ..."nın oğulları ... ve ..., yeğeni ..., kardeşi ... ile ..."in oğlu ..."nın olay gecesi ..."ya ait olan ve ... tarafından kullanılan ancak boş vaziyetteki evi ve bakkal dükkanını ateşe verip yaktıkları iddia olunan olayda;
1- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Oluşa, sanıkların savunmalarına, katılanlar ve tanık beyanlarına, olay yeri inceleme ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, sanıkların gece vakti katılanlara ait evi ve bakkal dükkanını yaktıkları anlaşıldığından mala zarar verme suçunun sübutuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafii ile diğer sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK"nın 152/2-a-son maddesinde yer alan "verilecek ceza iki katına kadar artırılır" fıkrasındaki "iki" ibaresinin, hükümden sonra, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 65. maddesiyle "bir" şeklinde değiştirilmiş olmakla mahkemece bu hususta yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
2- Kabule göre de;
a) TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Suç tarihinden yaklaşık üç hafta önce, sanıkların kardeşi, babası ve amcası olan ..."nın, aralarındaki husumet nedeniyle kavga ettiği katılan ... ve ... tarafından silahla vurularak hayatını kaybettiğinin anlaşılması karşısında; sanıkların haksız bir fiile karşılık olarak suça konu eylemde bulundukları dikkate alınıp haklarında TCK"nın 29. maddesi hükmünün, ilgili ceza davasının akıbeti de araştırılarak, uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
2- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın üzerine atılı suçu kabul etmediğinin ve beyanı hükme esas alınan sanık ..."nın soruşturma aşamasındaki ifadelerinde eylemi diğer sanıklarla birlikte nasıl gerçekleştirdiklerini anlattığının, ancak bu sanığın isminden veya her hangi bir eyleminden bahsetmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile diğer sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.