16. Hukuk Dairesi 2017/5623 E. , 2018/1884 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ...,...Köyü çalışma alanında bulunan 1759 parsel sayılı taşınmaza bitişik olan taşınmaz bölümünün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescil edilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 17.05.2012 tarihli teknik raporda (A) harfi ile gösterilen 5.777,22 metrekarelik tescil harici bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. ... Kadastro Müdürlüğü tarafından gönderilen 09.05.2011 ve 06.04.2017 tarihli cevabi yazılarda, 17.05.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.777,22 metrekarelik bölümün tapulu yerlerden olmadığı, tescil harici bir yer olduğu bildirilmiş ve mahkemece yapılan keşif neticesinde tanzim edilen fen bilirkişisi raporunda da taşınmazın tescil harici bir yer olduğu açıklanmış ise de; dosya içerisinde bulunan paftalardan çekişmeli taşınmaz bölümünün de içinde yer aldığı taşınmazın, 328 parsel numarası ile sınırlandırıldığı görülmektedir. 328 parsel sayılı taşınmaz, getirtilen kadastro tutanağına göre, 1973 yılında yapılan kadastro çalışması sırasında Ömer Doğanay ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Temyiz aşamasında Tapu Müdürlüğünden gönderilen 02.05.2014 tarihli cevabi yazıda; 328 parsel sayılı taşınmazın ifrazen 822, 823, 824 ve 825 parsellere gittiği, 822 parselin ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1982/68 Esas, 1984/742 Karar sayılı ilamı ile hükmen mera olarak sınırlandırıldığı, diğer parsellerin ise imar uygulaması ile farklı parsellere gittikleri bildirilmiştir. 328 parsel sayılı taşınmazın ifrazına dair evraklardan ise, ... Tapulama Mahkemesi’nin 1975/79 Esas, 1981/52 Karar sayılı ilamı ile 822, 823, 824 ve 825 parsellere ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere 4721 sayılı TMK"nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri gereğince ancak tapusuz taşınmazların tescili mümkün olup tapuda kayıtlı taşınmazların tapu kayıtları iptal edilmeden yeniden tescili mümkün olmadığı gibi, tapulu taşınmazların zilyetlikle kazanılması da mümkün değildir. Ne var ki, mahkemece çekişmeli taşınmazın tescil harici bir yer mi yoksa tapulu bir yer mi olduğu hususundaki Tapu Müdürlüğü yazısı ile fen bilirkişisi raporu Kadastro Müdürlüğünün cevabi yazıları çelişmesine rağmen söz konusu çelişkiler giderilmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. O halde; Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden, 17.05.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümünün tapulu bir yer mi yoksa tapusuz bir yer mi olduğu hususundaki çelişki arz eden cevaplarının nedenleri sorulmalı, Kadastro Müdürlüğünden 328 parsel sayılı taşınmazı komşuları ile birlikte gösteren geniş kapsamlı pafta ile ifraz edilmiş ise ifraz sonucu oluşan paftalar getirtilmeli, daha sonra mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde keşif yapılmalı, ... Tapulama Mahkemesi’nin 1975/79 Esas, 1981/52 Karar ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1982/68 Esas, 1984/742 Karar sayılı dosyalarında yer alan bilgilerde gözetilerek taşınmazın tapulu bir yer olup olmadığı kesin olarak belirlenmeli, fen bilirkişisinden taşınmazın öncesinde tapulu yer olup olmadığı husundaki değerlendirmeyi içerir keşfi takibe elverişli rapor alınmalı, tapulu bir yer olduğunun anlaşılması halinde tapulu taşınmazda zilyetlikle kazanım olmayacağı ve davacının 30 yıldır zilyet olduğu yönündeki iddiası da gözetilerek davanın reddine karar verilmeli, tapusuz bir yer olduğunun anlaşılması halinde ise toplanmış ya da toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmelidir. Yetersiz araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.