2. Ceza Dairesi 2019/11471 E. , 2019/13627 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz hakkı bulunduğu belirlenen müşteki kurum vekilinin 22/02/2013 tarihli dilekçesindeki katılma talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca müştekinin davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Mahkemece, sanığın suçtan sonra kaçak su tüketim bedelini ödediği gerekçesiyle sanık hakkında 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmişse de; sanığın savunmasında borcu ödemediğini beyan ettiği, dosya içerisinde sanık tarafından davaya konu 06/11/2012 tarihli kaçak su kullanım tutanağına ilişkin borcun ödendiğine dair herhangi bir belge bulunmadığı, katılan kurumun 07/02/2013 tarihli cevabi yazısında sanık tarafından borcun ödenmediğinin bildirildiği, katılan kurum vekilinin temyiz dilekçesinde de borcun ödenmediğinin bildirildiği, dosya içerisindeki katılan kurumun 26/09/2014 tarihli ve 474080 sayılı yazısında bildirilen ... isimli kişi tarafından yapılan ödemenin ise davaya konu adresten farklı adresle ve farklı abonelikle ilgili olduğunun anlaşılması karşısında, öncelikle katılan kurumdan sanık hakkında düzenlenen 06/11/2012 tarihli kaçak su kullanım tutanağına ilişkin borcun ödenip ödenmediğinin sorulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerektiği gözetilmaden yazılı şekilde karar verilmesi,
2- 6352 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 05/07/2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK"nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun cezasız ve vergili gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergili gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararının soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK"nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği nazara alınarak; yukarıdaki bentte belirtildiği şekilde katılan kurumdan borcun ödenip ödenmediği sorulup, borç ödenmiş ise düşme kararı verilmesi, borcun ödenmemiş olduğunun tespiti halinde ise, suça konu 06/11/2012 tarihli tutanağa ilişkin olarak katılan kurumun cezasız ve vergili gerçek zararının bilirkişiye hesaplattırılıp yukarıda izah edilen şekilde sanığa usulüne uygun bildirimde bulunulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.