Taraflar arasında görülen iştirak nafakası davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında velayetleri müvekkiline verilmiş olan küçükler Görkem ve Beyza Nur için hüküm altına alınmış olan iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; iştirak nafakalarının 100" er TL den 350" şer TL ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; asgari ücretle çalıştığını, bu nedenle talep edilen nafakaların fahiş olduğunu savunarak, nafakaların 125"er TL ye artırılmasını istemiştir. Mahkemece; davalının asgari ücretle çalıştığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, iştirak nafakalarının ayrı ayrı 125 TL"ye artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK. nun 327. maddesinin 1. fıkrası; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” hükmünü, 330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” hükmünü, 331. maddesi ise; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, iştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana ile babanın mali durumlarına göre takdir edilir. Buna göre, nafaka takdirinde; çocuğun yaşça büyümesi nedeniyle artan ihtiyaçları ile ana ve babanın mali durumlarındaki değişiklik araştırılıp, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar verilmelidir. Somut olayda; artırılması istenilen nafakanın 05.02.2010 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma davası ile kararlaştırıldığı, iş bu davanın açıldığı 18.04 2013 tarihinde ise çocuklardan Görkem"in ortaokulda (7. sınıfta), Beyza Nur"un ise ilkokulda (3. sınıfta) öğrenim gördüğü, aradan geçen 3 yılı aşkın sürede büyüyen çocukların eğitim ve öğrenim koşullarının değişmesi nedeniyle ihtiyaçlarının arttığı, aynı süreçte davalının aldığı ücrette de bir miktar artış olduğu açıktır. Buna göre, mahkemece; velayeti anneye bırakılmış olan çocukların ihtiyaçlarını azami ölçüde karşılayacak, davalının geliri ile de orantılı olacak şekilde daha uygun nafakalara hükmedilmesi ve bu suretle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdir edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.