20. Hukuk Dairesi 2018/4531 E. , 2018/7493 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairenin 22.01.2002 gün 2001/3928 E. - 2002/138 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Sahil Kılınçlı köyünde bulunan tahminen 80 dönüm miktarındaki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkilleri adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairece onanmıştır.
Davacılar vekili bu kez Daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre aşağıdaki belirtilen hususlar dışında kalan sair karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiştir. Şöyle ki; Dairenin geri çevirme kararı üzerine çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 2008 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlendiği belirlenmiştir.
Bilindiği üzere kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiş, kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri de aynı Kanunun 26. maddesinde sayılmıştır.
3402 sayılı Kanunun 5. maddesinde; “Kadastro müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla, hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi harita ve diğer belge örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenliğine verir.
Kadastro müdürü, bu listedeki taşınmaz malların tesbiti yapıldıktan sonra, bunlarla ilgili tutanakları bir hafta içinde kadastro mahkemesine gönderir ve durumdan listenin alındığı mahalli mahkemeyi haberdar eder.”
3402 sayılı Kanunun 27. maddesinde; “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında, o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re’sen devrolunur. Aynı Kanunun 26/C maddesinde ise, kadastro mahkemesi, “Mahalli Hukuk Mahkemelerinden 27. madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları da inceleyip karara bağlar.” hükümlerine yer verilmiştir.
Görev; kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir.
O halde; dairenin onama kararı tarihi olan 22.01.2002 sonrasında yörede 2008 yılında arazi kadastrosu yapıldığına ve dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca davanın kadastro mahkemesine devrine karar verilmelidir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli kadastro mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairenin 22.01.2002 gün 2001/3928-2002/138 sayılı ONAMA KARARININ ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 20.09.2000 gün ve 1996/239 E.-2000/293 K. sayılı kararının BOZULMASINA, davacı vekilinin işin esasına ilişkin ileri sürdüğü sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/11/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.