Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 03.10.2006 tarih, 15183-18053 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
TTK"nun 730.maddesi yollaması ile aynı Kanun"un 662.maddesinde dava açılmasının zamanaşımını keseceği belirtilmiştir. Anılan maddede mücerret dava açılmasından sözedilmiş, bu davanın kimin tarafından açılacak bir dava olduğu konusunda herhangi bir açıklama getirmemiştir. Ancak, borçlu tarafından açılacak davada alacaklı durumundaki davalının itirazlarını def"i yolu ile ileri sürebileceği cihetle borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan davanın da bu nedenle zamanaşımını kesmesi gerekir. Yargıtay HGK"nun 20.01.1996 tarih 1996/12-654-805 sayılı kararında aynı ilke kabul edilmiştir.
Borçlar Kanunu"nun 132/son maddesine göre menfi tespit davasının sonuçlanıp kesinleşmesinden sonra yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır. Bu nedenle yukarıda belirtildiği üzere borçlu tarafından açılan menfi tespit davası zamanaşımını keseceğinden, menfi tespit davasının kesinleşmesine kadar zamanaşımı işlemeyeceğinden 02.01.2002 menfi tespit davasının açılma tarihinden kesinleşme tarihi olan 13.09.2005 tarihine kadar zamanaşımı süresi işlemeyeceğinden yapılan takip ile ilgili olarak zamanaşımı süresi gerçekleşmiştir. Mahkeme kararının bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekirken, onandığı anlaşılmakla alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 03.10.2006 tarih 2006/15183 Esas 2006/18053 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.