Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/13052 Esas 2015/244 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13052
Karar No: 2015/244
Karar Tarihi: 12.01.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/13052 Esas 2015/244 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/13052 E.  ,  2015/244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 3.AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/04/2014
    NUMARASI : 2012/582-2014/308

    Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde; taraflar arasında görülen boşanma davasında velayetleri davalıya verilen müşterek çocuklar M.. B.. ve B.. Ç.. lehine aylık 500"er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; bu karardan sonra işşiz kalan müvekkilinin takdir edilen nafakayı ödeyemez hale geldiğini ileri sürerek; müşterek çocuklar lehine hükmedilmiş olan iştirak nafakalarının kaldırılmasını, olmadığı takdirde nafakaların 200"er TL"ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile her iki çocuk için iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 250"şer TL"ye indirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Mahkemece tefhim edilen kısa kararda, nafakaların ayrı ayrı 250 TL"ye indirilmesine karar verilmekle yetinildiği halde, sonradan yazılan gerekçeli kararda nafakaların ayrı ayrı 250 TL"ye indirilmesine ve bu nafakaların her yıl TEFE–ÜFE ortalamasına göre artırılmasına karar verilmiştir. Buna göre, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır.
    Şu durumda, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi, mahkemece kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde vicdani kanaate göre yeniden bir karar verilmelidir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve bozma nedenine göre davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.