17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5972 Karar No: 2019/15761 Karar Tarihi: 10.12.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/5972 Esas 2019/15761 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hırsızlık suçu nedeniyle sanık hakkında verilen mahkumiyet kararı temyiz edilmiştir. Sanık tarafından işlenen suçun kabul edildiği ve diğer temyiz nedenlerinin yerinde görülmediği belirtilirken, kararda hüküm verilen TCK maddeleri açıklanmıştır. Ancak, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyeceği fakat hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması karşısında verilen cezadan indirim yapılmaması, eksik ceza tayini ve Anayasa Mahkemesi kararının yeniden değerlendirilmemesi nedenleriyle bozulması gerektiği belirtilmiştir. TCK'nun 145. maddesi, 142/2-h, 143. maddeleri, 61/1. maddesi ve 62. maddesi açıklayıcı bir şekilde kararda belirtilmiştir.
17. Ceza Dairesi 2019/5972 E. , 2019/15761 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü; Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. TCK"nun 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır. Somut olayda ise; sanığın, marketten içinde 11 adet sigara bulunan 100,00 TL değerindeki sigara poşetini çaldığının anlaşılması karşısında: sanık hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması karşısında 5237 sayılı TCK"nun 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2)Sanık hakkında TCK’nun 142/2-h, 143. maddelerine göre belirlenen 7 yıl 6 ay hapis cezasından TCK’nun 62. maddesi gereğince 1/6 indirim yapılarak 6 yıl 3 ay hapis cezası yerine 5 yıl 15 ay hapis cezası yazılarak eksik ceza tayini, 3)T.C. Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının kapsam ve içerik itibarıyla yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 10/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.