3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/6340 Karar No: 2017/98 Karar Tarihi: 16.01.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/6340 Esas 2017/98 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İçtihat metni, Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir hüküm ile ilgilidir. Kararın temyiz edilmesi üzerine, mahkeme dosya ve delilleri inceliyor. Kavganın hangi tarafın haksız hareketi ile başladığına dair bir tespit yapılmadan, haksız tahrik maddesi hakkında tartışmaya girilmemesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, hükümde adli para cezasının infazı hakkında detaylar açıklanmadan verilen kararın kanuna aykırı olduğu vurgulanıyor. Bu nedenlerle, karar bozuluyor ve sanığın temyiz itirazları kabul ediliyor. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesi haksız tahrik hükmünü, 50/6. maddesi ve 50/1. maddesi adli para cezası ve kısa süreli hapis cezasının seçenek tedbirleri hakkında düzenlemeleri içermektedir. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106/3. maddesi adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesi konusunda hükümler içermektedir. 6545 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun'un 81. maddesi ise adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasına çevrilmesi ve çalıştırma cezası ile ilgili hükümler içermektedir.
3. Ceza Dairesi 2016/6340 E. , 2017/98 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanık savunmalarına, tanıkların anlatımlarına ve dosya kapsamına göre karşılıklı kavga şeklinde geliştiği anlaşılan ve sanığında basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı olayda, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin tespitine çalışılarak sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2) 5237 sayılı TCK"nin 50/6. maddesi, 5237 sayılı TCK"nin 50/1. maddesinde sayılan adli para cezası seçenek yaptırımı dışındaki kısa süreli hapis cezasına seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulamayı düzenlemiş olup, bu tedbirlerin yasal süresi içerisinde yerine getirilmeye başlanmaması ya da yerine getirilmeye başlandığı halde devam edilmemesi halinde 5237 sayılı TCK"nin 50/6. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemece hapis cezasının kısmen ya da tamamen infazına dair bir karar verileceği, adli para cezası seçenek yaptırımının yerine getirilmemesi halinde ise 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince Cumhuriyet savcısının kararı ile adli para cezasının ödenmeyen kısmına karşılık gelen gün miktarınca hapse çevrileceği gözetilmeksizin, hükmolunan hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanığa 5237 sayılı TCK"nin 50/6. maddesine göre ihtarat yapılmasına karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması, 3) 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.