21. Hukuk Dairesi 2016/8923 E. , 2017/1595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline, % 10 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacıya usulsüz olarak gönderilen tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali, maaşına konulan haczin kaldırılmasına, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ödeme emirlerinin iptali ve bu ödeme emirleri için kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 2007/22393-22394, 2008/11980-11981, 2010/11938-11939,11940 nolu ödeme emirleri gönderildiği, borcun 2008/1-12, 2009/1-11, 2006/9-12, 2007/1-12, dönemlere ilişkin prim, işsizlik sigortası primi, damga vergisi borçları olduğu, dava dışı limited şirkette 29.9.2008-09.12.2009 tarihleri arasında hisse sahibi olduğu, 30.08.2011tarihinden itibaren yurtdışında ikamet ettiği, ödeme emrinin 24.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine göre; limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
Davacı, limited şirket ortağı olup borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir, mahkemece davacının Kırgızistan"da ikamet ettiği bu hali ile kurumca çıkartılan ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği, 29.9.2008 tarihinde şirkete ortak olduğu 09.12.2009 tarihinde hissesini devrederek ayrıldığı ortaklık döneminde şirkette her hangi bir yöneticiliği, temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emirlerinin iptali ve bu ödeme emirleri için kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkemece, ödeme emirleri tebligatının usulsuz olduğu gerekçesiyle ödeme emirlerinin iptali kararı yerinde ise de 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine göre; limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar hükmü gereği bu hususta araştırma yapılmadan şirkette hisse sahibi olduğu dönem borçlarından sorumlu tutulamayacağı şeklinde menfi tespit oluşturacak kesin hüküm niteliğinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 02.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.