1. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/498 Karar No: 2018/9566 Karar Tarihi: 26.04.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/498 Esas 2018/9566 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, tapu kaydında düzeltme istemiyle açılmıştır. Davacı, tapu maliki ile mirasbırakanının aynı kişi olduğunu iddia etmiştir. Davalı ise davanın reddedilmesini savunmuştur. Yerel mahkeme davanın görev yönünden reddine karar vermiştir. Daire ise bu kararı bozmuş ve esas hakkında karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Yapılan yargılama sonucunda kayıt malikinin soyadının düzeltilmesine ve taşınmazın davacının mirasbırakanına ait olduğunun tespitine karar verilmiştir. Ancak, davada çekişmesiz yargı işi bulunduğu ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme görevsizlik kararı vermeliydi. Temyiz itirazları sonucunda hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: HMK 382, HMK 383, 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi 2017/498 E. , 2018/9566 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu maliki ile davacının mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı, 104 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olarak görünen ... kızı ... ile mirasbırakanı 01.07.1905 doğumlu ... kızı ..."nun aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın görev yönünden reddine ilişkin verilen karar Dairece, "..Çekişme bir yönüyle taşınmazın mülkiyetine ilişkin olup, burada verilecek hüküm doğrudan doğruya mülkiyet aktarımı sonuçlarını doğuracak etkileri olacak bir hükümdür. Böyle mülkiyet değişimi sonucu doğurabilecek bir iddianın çekişmesiz yargı olarak değerlendirilmesine de yasal olanak yoktur.O halde; iddianın, 6100 sayılı Yasanın 383. maddesininde olayla ilgisinin bulunmadığı, aynı yasanın 2. maddesi hükmü uyarınca taraflar arasındaki çekişmede Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.Buna göre; iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak işin esası bakımından karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kabulü ile kayıt maliki ..."nın soyadının ... olarak düzeltilmesine, dava konusu taşınmazın davacının mirasbırakanı 01.07.1905 doğumlu ..."ya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; bozma ilamına uyulmakla tarafları lehine usulü kazanılmış hak oluşturacağı kuşkusuzdur ve mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Öte yandan, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi zorunlu bir usul kuralıdır. Her ne kadar, Daire bozma kararında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş ise de maddi yanılgıdan kaynaklanan bu durumun karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı da tartışmasızdır. Somut olayda dava, Tapu Müdürlüğü aleyhine açılan tespit davasıdır. Hâl böyle olunca, davada ileri sürülen isteğin HMK"nın 382. maddesi kapsamında çekişmesiz yargı işlerinden bulunduğu ve aynı Kanunun 383. maddesi uyarınca uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi yerine, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davalı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.