Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18861
Karar No: 2015/12838
Karar Tarihi: 23.06.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/18861 Esas 2015/12838 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/18861 E.  ,  2015/12838 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 23.06.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı .. vekili Av... ile karşı taraftan davacı .. vekili Av... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
    1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2. Davacı vekili, davacının 17.09.2001-27.08.2013 tarihleri arasında çalıştığını ödenmeyen fazla çalışma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 2013 yılı Nisan ayına kadar gece ve gündüz vardiyası şeklinde sabah vardiyası 06.00-14.15, gece vardiyası 14.15-00,30 şeklinde çalıştığını, Nisan 2013 tarihinden sonra ise tek vardiya şeklinde 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, gece vardiyasının 04:00 a kadar gündüz vardiyasının ise 18:00 a kadar uzadığını ve planlı cumartesi çalışması yaptırıldığını iddia etmiştir.
    Davacının tek tanığı .. “Normalde mesai 08.00-18.00 arasıdır Haftanın 5 günü çalışılır pazartesileri sabah bizim kokpit toplantısı dediğimiz bir toplantı yapıyorduk bu sebeple işyerine 2 saat erken geliyorduk ayrıca hafta içi zaman zaman 18.00 den sonra 19.00- 19.30 a kadar çalışıyorduk ben hafta da 2 veya 3 gün bu şekilde fazla mesaiye kalıyordum davacı ise benden daha çok fazla mesaiye kalıyordu. biz mavi yakalılarla her hafta cumartesi saat 09.00 gibi gelir 14.15 e kadar çalışırdık ayda bir kez de 14.15 ten sonra saat 18.00 e kadar cumartesi çalışması yaptığımız oluyordu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Davalı tanıkları tüm yöneticilerin çalışma saatlerinin 08.00-18.00 arası olduğu yöneticilerin cumartesi günü işe gelmedikleri sadece üretim personelinin iki yarım vardiya halinde çalıştığı şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
    Davacı ve davacı tanığının iddia ettiği saatler farklı olmasına rağmen Mahkemece davacının davalı işyerinde haftada 1 günü 08.00-18.00 saatleri arası yasa gereği 1 saat ara dinlenmesi ile, haftada 3 günü 08.00-19.30 saatleri arası yasa gereği 1,5 saat ara dinlenmesi ile, haftada 1 günü 06.00-18.00 saatleri arası yasa gereği 1,5 saat ara dinlenmesi ile, Cumartesi günleri ise 09.00-14.15 saatleri arası yasa gereği 45 dakika ara dinlenmesi ile çalıştığı, bu şekilde haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir.
    6100 sayılı HMK 26. Maddesine göre hâkim, kanundaki istisnalar saklı kalmak kaydıyla, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
    Davacı dava dilekçesinde 2013 yılı Nisan ayına kadar gece ve gündüz vardiyası şeklinde sabah vardiyası 06.00-14.15, gece vardiyası 14.15-00,30 şeklinde çalıştığını, Nisan 2013 tarihinden sonra ise tek vardiya şeklinde 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmesine rağmen davası olan tanığı ..’in tüm dönem 08:00-18:00 saatleri arasında çalışıldığına dair beyanı birbiriyle uyumlu değildir. Davacının 18:00 saatinden sonra çalışma iddiası yokken davacının haftada 3 gün 19:30’a kadar çalıştığı kabul edilmiştir. Yine kokpit çalışması gibi bir çalışma iddia edilmemesine rağmen tanık .. beyanına dayalı olarak bu çalışma saati de hesaplamaya dahil edilmiştir.
    Fazla çalışma iddiasında bulunan davacı bunu kanıtlama yükümlülüğü altındadır. Davacının bu yönde dinlettiği tanığın davalı işverene karşı açtığı davası ve dolayısı ile aralarında menfaat birliği vardır. Diğer yandan davacı tanığının beyanları ile davacı iddialarının örtüşmediği de açıktır. Davacı tanığı son bir yıl başka işyerlerinde çalıştığını da beyan etmiştir. Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde gerek ifadelerin uyuşmaması ve gerekse menfaat birliği bulunduğu dikkate alındığında davacının fazla çalışma iddiasını ispatlayamadığı ve davanın reddi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi