22. Hukuk Dairesi 2015/18403 E. , 2018/1126 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait NTV Televizyonun Ankara Haber Merkezinde canlı yayın araç şoförü olarak 20.06.2000 yılından itibaren çalıştığını, haftanın 6 günü çalıştığını, rutin çalışmanın dışında haftanın 2-3 günü çalışmanın gece yarılarına kadar sürdüğünü, şehir dışına görevlendirildiğini, haber muhabirleri ve kameramanları ile birlikte sürekli fazla mesai yaptığını, ancak bu çalışmaları karşılığında ödeme yapılmadığını, dini bayramların yarısında ve diğer milli bayramların tamamında çalıştığını beyanla fazla mesai ile ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, şirket bünyesinde birden fazla şoför çalıştığını ve haftalık kırk beş saati aşan çalışma olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da fazla mesai konusunda göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Dosya içeriğine göre, davacının, davalı işyerinde canlı yayın araç şoförü olarak çalıştığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına dayanılarak, davacının haftada onsekiz saat fazla çalışma yaptığı saptanmış ise de, dosya kapsamı, yapılan işin niteliği ve özellikle tanık olduğu tarihte davalı işyerinde çalışmaya devam eden davacı tanığının davalı işyerinde normal mesainin sekiz saat olmakla beraber davacının her gün iki saat fazla çalıştığını beyan ettiğinin anlaşılmasına göre davacının günlük on saat çalıştığının kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Fazla çalışma alacağı bu kabule göre ve ara dinlenme süresi de düşülmek suretiyle yeniden hesaplandıktan sonra sonuca gidilmelidir. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
Belirsiz alacak davasının açılmasının sonuçlarından biri de zamanaşımının kesilmesidir. (BK m.133/2).Yargıtayın bu güne kadar ki uygulamalarına göre zamanaşımı kesilmesi, dava dilekçesinde talep edilen miktarla sınırlıdır ve dava edilmeyen kısım için zamanaşımı kesilmez. Ne var ki, bu kuralı HMK m.107 ile hukukumuza yeni giren belirsiz alacak davası bakımından uygulayabilmek mümkün değildir. Aksinin kabulü, belirsiz alacak davasının kanun koyucu tarafından usul kanununda düzenlenmesine rağmen (daha başlangıçtan) reddi anlamına gelir. Belirsiz alacak davasında, kısmî alacak davasından farklı olarak, dava sırasında belirli hale gelen alacağın davaya sokulmasına izin verildiğinden, geçici talep sonucu ile açılan belirsiz alacak davasında, ileride belirli hale gelecek olan alacağın tamamı için zamanaşımı kesilmesi sonucu ortaya çıkar. Asgari miktar belirtilerek açılan belirsiz alacak davasında mahkemece yapılan araştırma esnasında alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına (m.141, 319) tâbi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırabilir. Yapılan bu arttırım zamanaşımına tabi değildir.
6100 sayılı HMK zamanında açılan eldeki bu davayı davacı vekili belirsiz alacak davası olarak açtığı halde, miktar artırım dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı defi nedeni ile bir miktar fazla mesai ve genel tatil ücretinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.