Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlular hakkında icra takibi 50.000 YTL  asıl alacak ve 9.20 işlemiş faiz dahil toplam 59.200 YTL üzerinden başlatılmıştır. Mahkemece borçlunun tüm itirazları red edildiğinden redde ilişkin kararın taalluk ettiği miktar İİK. 363/1 maddesinde öngörülen 3.120 YTL lik kesinlik sınırı üstünde kaldığından mahkemenin aksine görüşünde isabet bulunmadığından, işbu borçlunun temyiz isteminin reddine ilişkin 21.11.2006 tarih 2006/403 esas 2006/762 karar sayılı kararının oybirliğiyle kaldırılmasına karar verildi.
Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi:
Borçlu vekilinin icra mahkemesine vermiş bulunduğu dilekçesinin 4 nolu bendinde "takibe konu bono müvekkilinin daha önce hazırladığı bir dilekçesinin üst kısmının kesilerek üzerine bilgisayar aracılığıyla doldurulmuş haldir. Alttaki el yazızı ile yazılanlarla üst kısımda yazılanlar birbirine uymamaktadır. Müvekkilim dilekçesinin ne şekilde ve nereden temin edildiğini bilememektedir. Ancak müvekkilin öğretmen olması ve daha önce adına sahte olarak tayin dilekçesi verilmiş olması karşısında Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde bulunan şahsi dosyasının içinden alınmış olabileceğini ileri sürmüş, ayrıca aynı dilekçenin 5 nolu bendinde de imzanın müvekkiline ait olmama yönünde iddiaları bulunmaktadır. Mahkemece öne sürülen bu hususlar üzerinde durulup, gerektiğinde uzman bilirkişiden de rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. (HGK. 2.5.2007 tarih 2007/12-234. R. sayılı kararı).
O halde eksik incelemeye dayalı olarak borçlu vekilinin tüm istemlerinin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/05/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.