19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/25480 Karar No: 2020/9110 Karar Tarihi: 30.06.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25480 Esas 2020/9110 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmiştir. Gümrük İdaresi'nin temyiz dilekçesiyle katılma istemi üzerine, CMK’nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilmiştir. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un suça konu eşyanın değerinin hafif olması veya pek hafif olması halinde verilecek cezaları düzenleyen maddesi sanık lehine hükümler içermekte ve ayrıca bu kanunla kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmaktadır. Suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin tarafsız bir bilirkişi vasıtasıyla tespit edilerek ilgili kanun maddelerinin uygulanma koşullarının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle yerel mahkemece sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunlu görülmüş ve karar BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi ve 5/2. maddesi ile eklenen fıkra, geçici 12. maddenin 2. fıkrası, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/25480 E. , 2020/9110 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören, CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı olan ve temyiz dilekçesiyle katılma isteminde bulunduğu anlaşılan Gümrük İdaresi’nin temyiz dilekçesinin kapsamı ve içeriği karşısında, CMK’nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın suç tarihindeki gümrüklenmiş değeri tarafsız ve bağımsız bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmek suretiyle; 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.