22. Hukuk Dairesi 2017/6383 E. , 2018/1120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin davalıya ait işyerinde çalışmakta iken sendikaya üye olduğunu, sendikaya üye olduktan sonra günlük yevmiyesinin rızası dışında düşürüldüğünü, ücretinin yanı sıra fazla çalışma ve sair alacaklarının da düşük yevmiye üzerinden ödenmesi sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, fark işçilik alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, ücretin toplu iş sözleşmesi ile belirlendiğini, davacının bilgisi dışında ücretinin düşürüldüğü iddiasının haksız olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin işverence tek taraflı olarak düşürülüp düşürülmediği ve davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanmadığı dönemde son günlük brüt ücretinin 27,26 TL olduğu, sendikaya üye olarak toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlamasıyla birlikte günlük yevmiyesinin 25,42 TL tutarında ödendiği anlaşılmaktadır. Toplu iş sözleşmesinin tarafları arasında imzalanan protokolle sendikaya sonradan üye olan işçilerin Toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmasına ilişkin özel hükümler getirilmiş, bu özel hükümlere göre aynı şartlarda çalışan işçilerin ücretleri belirlenmiş olup, sadece davacının şahsına ilişkin ücretinin işverence tek taraflı olarak düşürülmesi söz konusu olmamıştır. Davacının toplu iş sözleşmesinin hükümlerinden faydalanmaya başladığında ücretinin 25,42 TL olarak belirlenmesinde, davalı ve davacı adına hareket eden sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin esas alındığı açıktır. Davacının toplu iş sözleşmesinden faydalanmasıyla birlikte toplu iş sözleşmesinin işçiler lehine getirdiği akçalı menfaatlerden (ikramiye, giyim yardımı, gıda yardımı, yemek yardımı gibi) de yararlanması söz konusu olup, davacının gelirinde artış meydana gelmiştir. Davacı sendikaya üye olup toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlamasına göre, toplu iş sözleşmesi gereği belirlenen yeni ücretini kabul etmiş olup, hem toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sosyal hakları hem de kapsam dışı işçilere ödenen günlük brüt ücreti talep etmesi mümkün değildir.
Aynı yöndeki uyuşmazlığa ilişkin emsal dava dosyasında, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen kararda özetle; tarafların anlaşması ya da düzen ilkesi gereği toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca kök ücretin düşürülebileceği, bireysel ve toplu iş sözleşmesindeki aynı amaca yönelik hükümlerinin gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği ve yapılan karşılaştırma neticesinde, işçinin kök ücreti düşürülse de toplu iş sözleşmesinden faydalanmakla bireysel iş sözleşmesine nazaran çok daha avantajlı bir konuma geldiği, objektiflik ölçütü açısından da işçi yararına bir sonucun gerçekleştiği, işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük çıplak ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olamayacağı gerekçesiyle işçinin hem toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sosyal hakları hem de kapsam dışı işçilere ödenen günlük brüt ücreti talep edemeyeceği kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 03.05.2017 tarihli ve 2017/887 esas, 2017/885 karar sayılı kararı).
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.