Taksirle öldürme suçundan sanık ...’ın beraatine, sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ...‘ın ... Yapı Mühendislik Limited Şirketinin sahibi ve yetkili müdürü olarak yaptırdığı ... Rezidans inşaatında sanık ...’ın şantiye şefi olarak çalıştığı, olay günü 14:45 sıralarında, rezidans inşaatının birinci katında mantolama işi yapan ..."ın 5,50 metre yükseklikten düşmesi sonucu yüksekten düşmekle göğüs kafesinde çoklu kemik kırığı ile müterafık künt göğüs travmasına bağlı kalp laserasyonu ve buradan gelişen iç kanama sonucu öldüğü olayda; A-Sanık ... için kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanığın cezalandırılması gerektiğine, eksik inceleme ile karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, B-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyetine hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; Yukarıda anlatıldığı gibi şantiye şefi olan sanığın asli kusurlu olarak bir kişinin ölümüne neden olduğu olayda; Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, 1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, 2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin kastının derecesi" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi, 3-Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği hususunun kararda gösterilmesi sırasında uygulanması gereken kanun maddesi olan TCK’nın 51/7’nin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi, 4- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.