Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/17477
Karar No: 2015/6450
Karar Tarihi: 11.11.2015

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/17477 Esas 2015/6450 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, eski eşiyle birlikte yaşamasına rağmen babasının ölümünden dolayı hak sahibi olarak ölüm aylığı alarak toplam 14.423,02 TL haksız kazanç elde etmiştir ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nı dolandırmıştır. Ancak, boşandıktan sonra eski eşlerin birlikte yaşamasını yasaklayan kanuni bir düzenleme olmadığından boşanma hileli davranış olarak kabul edilemez. Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesinde, evliliğin en az bir yıl sürmesi ve eşlerin birlikte başvurması ya da birinin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması durumunda boşanmaya hükmolunacağı belirtilmektedir. Bu nedenle, maaş almak amacıyla yapılan boşanmalar bile hileli davranış olarak kabul edilemez. 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesiyle bu durum tespit edilen kişilerin gelir ve aylığı kesileceği ve ödenmiş tutarların geri alınacağı öngörülmesine rağmen, cezai müeyyide getirilmemiştir. Mahkeme, Sanığın suçun yasal unsurlarının oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik olmadığına karar vermiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
23. Ceza Dairesi         2015/17477 E.  ,  2015/6450 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2013/282571
    MAHKEMESİ : İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 29/03/2013
    NUMARASI : 2012/203 (E) ve 2013/62 (K)
    SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    23.11.2009 tarihinde mahkeme kararıyla eşinden resmen boşanan sanığın, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamayı sürdürmesine rağmen, 15.12.2009 -17.11.2011 tarihleri arasında, olay tarihi öncesinde vefat eden babasından dolayı hak sahibi sıfatıyla ölüm aylığı aylık almak suretiyle toplam 14.423,02 TL haksız şekilde menfaat temin ettiği ve bu yolla katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"nı dolandırdığı iddia edilen olayda;
    Hukuken geçerliliği hususunda tereddüt bulunmayan boşanma kararlarından sonra eski eşlerin bir arada yaşamasını yasaklayan kanuni bir düzenleme bulunmadığından; boşanmanın hileli davranış olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
    Kaldı ki, Türk Medeni Kanun"unun 166/3 maddesinde, evliliğin en az bir yıl sürmesi ve eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı; hakimin, tarafların iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması halinde de boşanmaya hükmolunacağı vurgulanmaktadır. Olaya bu açıdan bakıldığında zikredilen maddeye göre açılan boşanma davalarında yasa, boşanma gerekçesinin doğruluğunu araştırma hususunda boşanma kararını verecek hakime araştırma yetkisi vermediğinden, maaş almak amacı ile yapılan boşanmalar dahi hileli davranış olarak vasıflandırılamaz.

    Üstelik 5510 sayılı Kanun"un 56. maddesi ile bu durumu tespit edilen kimselerin gelir ve aylığının kesileceği ve ödenmiş tutarların geri alınacağı hükme bağlanırken, bu hususta cezai müeyyide getirilmemiş olması anlaşmazlığın hukuki ihtilaf niteliğinde kaldığını göstermektedir.
    Bu açıklamalar, kanuni düzenlemeler ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26.11.2013 tarih ve 2012/15-1363 esas 2013/533 karar sayılı ilamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; suçun yasal unsurlarının oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi