17. Hukuk Dairesi 2016/19278 E. , 2019/8103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacı ..."nin eski eşi ve diğer davacıların babası olan ... "ye davalının trafik sigortacısı olduğu aracın çarpmasıyla meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, ceza yargılamasında sigortalı araç sürücüsünün beraatine karar verildiğini, davacı ..."nın ev hanımı, davacı ..."ün evli, diğer davacıların ise öğrenci olduklarını, davacı ..."nın müteveffanın boşandığı eşi olduğunu, davayı desteğinden yoksun kalan 3.kişi sıfatıyla açtığını ve zarar gören 3.kişi bulunduğundan ve sürücüsü de kusurlu olduğundan davacıların destekten yoksun kalma zararını poliçe limiti ile sınırlı olarak tazmin etmekle yükümlü olduğunu beyanla şimdilik davacı ... için 1.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL ve ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, davacı ... ile ilgili destek tazminatı talebinin yasal olmadığını, davacı ... ile müteveffanın daha önce boşanmış olduklarını, müteveffa vefat ettiğinde davacı ..."nin de evli olduğunu ve destek payı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Somut olayda; Soruşturma aşamasında alınan trafik bilirkişi raporu ve ceza yargılamasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi raporu ile davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusursuz, davacılar murisinin tam kusurlu olduğu belirlenmiş; ceza mahkemesince bahsi geçen raporlar hükme esas alınarak davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle beraatine karar verilmiş; derecattan geçmeden kesinleşmiştir.
Davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesi gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlı ise de; kusurun bulunup bulunmadığı ve oranına ilişkin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığı gibi, kusura ilişkin saptamaya dayanan beraat kararı ile de bağlı değildir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; ceza davasına ilişkin dosya derecattan geçmeden kesinleştiği gibi, ceza davasının eldeki dava yönünden maddi olguyu tespit eden bir karar niteliğinde değerlendirilemeyeceği gözetilerek davaya konu kaza ile ilgili ceza dosyası da getirtilerek, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan oluşacak heyetten; somut olayın özellikleri, ceza dosyası kapsamındaki bilgi ve belgeler de dikkate alınarak kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.