Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10409
Karar No: 2018/9556
Karar Tarihi: 26.04.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/10409 Esas 2018/9556 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/10409 E.  ,  2018/9556 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve mirasçılar adına tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, 658 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ... ve eşi ...’ın ölümü üzerine nüfus kaydına göre çocukları görünen davalıya intikal ettiğini, davalının, ... ile ...’un çocuğu olmadığının tespitine dair ... tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/1229 Esas sayılı dava açıldığını ileri sürerek 658 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini istemişler; aşamalardaki beyanlarında, ... ’ın annesi ve kardeşi olduklarını, davalının, mirasbırakan ... ve eşi ...’ın kızı olmadığına ilişkin tespit kararının kesinleştiğini belirtmişlerdir.
    Davalı, ... ’ın mirasçısı olması nedeniyle taşınmazın kendisine intikal ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davacıların, mirasbırakan ... mirasçısı olmadıkları taraf sıfatlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ... ’ın 28/08/2004, eşi ... ‘ın da 14/11/2013 tarihinde ölümleri üzerine nüfus kaydına göre, davalı çocukları ...’ün (...) mirasçı olarak kaldığı, ...’ın ölümünden önce 22/11/2013 tarihinde davalı ... ve ...’nın gerçek anne ve babasına karşı açmış olduğu nüfus kaydında düzeltim davasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/1229 E. 2014/1570 K. sayılı dosyası üzerinden davalı ...’nın ... ve mirasbırakan ...’un çocuğu olmayıp, gerçek anne-babasının hanesine tesciline karar verildiği ve sözkonusu kararın 26/01/2015 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın davacısı ...’nin, mirasbırakan ...’un eşi ...’ın annesi, ...’in de ...’ın kardeşi olduğu ve ...’ın, eşi ...’tan sonra ölmesi sebebiyle mirasbırakan ...’un mirasçısısı olduklarına dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 25/03/2015 tarih 2015/179 E. 2015/341 K. sayılı dosyası ile veraset ilamını temyiz aşamasında dosyaya sundukları, mirasbırakan ...’un maliki olduğu çekişme konusu 658 ada 3 parsel sayılı taşınmazın, ... ve eşi ...’ın ölümlerinden sonra 07/08/2014 tarihinde intikalen o tarih itibariyle çocukları ve mirasçıları görünen davalı ... adına tescil edildiği,sunulan veraset ilamına göre davacıların, mirasbırakan ...’un yasal mirasçıları oldukları, eldeki davanın, davalı ... adına yapılan intikalen tescilin yolsuz olduğu, çekişme konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile terekeye döndürülmesi isteğiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; mülkiyetin kazanılması için tapu siciline tescil edilmesi gerektiği gibi yapılan tescilin de geçerli bir hukuki sebebe dayanması gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle taşınmazı tapuda devralanın, taşınmaz mülkiyetini kazanabilmesi sebebe bağlılık ilkesi gereğince ancak tescilin geçerli bir hukuki sebebinin varlığına bağlıdır. Eğer tescil, haklı ve geçerli bir hukuki sebebe dayanmaksızın yapılmışsa bu tescil, yolsuzdur ve bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini isteyebilir.
    Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 705/1. ve 1022. maddeleri hükümlerine göre taşınmaz mülkiyetinin kazanılması sicile tescil koşuluna bağlıdır. Ayni haklar kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.( TMK 1022/1 m.) kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz.(TMK 1021/1 m.) Değinilen yasa hükümlerinde öngörüldüğü üzere, hukukumuzda ayni hakkın doğumu veya kaldırılması tescil işleminin yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir değişle hak tescil edilmedikçe ayni hak niteliğini kazanamaz; mülkiyetin nakledildiğinden söz edilemez.Diğer taraftan, taşınmazların tescilden önce mülkiyetlerinin geçmesine olanak sağlayan haller Türk Medeni Kanunun 705/2 maddesinde “miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer haller” olarak sayılmıştır.
    Öte yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 599.maddesi hükmü uyarınca; miras, murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibarı ile hak sahibi olurlar. Türk Medeni Kanunun 640.maddesi hükmü gereğince birden çok mirasçının bulunması halinde, mirasın intikaliyle paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Böylece, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. TMK"nin 701/2. maddesi hükmüne göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Bir başka ifadeyle, tereke üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirine ait olmayıp hak sahibi olan ortaklıktır.
    Bu yasal düzenlemelere göre, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, terekedeki paylar ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların terekeye giren mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde somut ve bağımsız payları mevcut değildir.
    Somut olayda; temyiz aşamasında ibraz edilen veraset ilamından davacıların mirasbırakan ...’un mirasçıları olduklarının anlaşıldığı, davacılar tarafından yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile terekeye döndürülmesinin istenildiği halde mirasbırakan ...’un tüm mirasçılarının davada yer almaları sağlanmayıp usulüne uygun taraf teşkili yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, mirasbırakan ...’un bütün mirasçılarının davada yer almasının sağlanması, bu sağlanamıyorsa TMK"nun 640.maddesi uyarınca terekeye mümessil tayin ettirilerek mümessil huzuru ile dava görülüp işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
    Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün değinilen yönden (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi