Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/27908 Esas 2018/1112 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/27908
Karar No: 2018/1112
Karar Tarihi: 23.01.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/27908 Esas 2018/1112 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/27908 E.  ,  2018/1112 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, tazminat ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, eksik ödemelerden kaynaklı ücret, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle; davacı vekilince dosyaya sunulan, ceza kovuşturma dosyasında düzenlenmiş, imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporunda, 2010 yılının Mart, Nisan, Temmuz ve Eylül aylarına ilişkin düzenlenen ücret bordrolarındaki imzanın işçiye ait olmadığı belirlenmiş ise de; dinlenen davacı tanığının dahi, ücretlerin tamamının banka aracılığıyla ödendiğini ifade ettiği, yapılan inceleme sonucunda banka kayıtları ile bordro tahakkuklarının birbiri ile uyumlu olduğunun anlaşıldığı, bu halde söz konusu bordrolardaki imzanın işçiye ait olmamasının eldeki davanın hüküm sonucunu etkilemediği de gözetilerek, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece, davacı işçinin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmemesi sebebiyle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi uyarınca iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği gerekçesiyle, kıdem tazminatı talebi kabul edilmiş, ihbar tazminatı talebi ise reddedilmiştir. Ancak, davacı tarafın iş sözleşmesinin işçi tarafından feshedildiği yönünde bir iddiası yoktur. Dava dilekçesinde, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiği iddia edilmiştir. Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ise, iş sözleşmesinin işverence, devamsızlık haklı sebebine dayanılarak feshedildiği savunulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 25. maddesinde düzenlenen “taraflarca getirilme ilkesi” uyarınca, Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hakimin, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alması mümkün değildir. Anılan sebeple, iş sözleşmesinin davalı işverence devamsızlık haklı sebep iddiasına dayanılarak feshedildiği gözden kaçırılmayarak, iddia, savunma ve tarafların delilleri değerlendirilmek suretiyle, işveren feshinin haklı olup olmadığı meselesi çözümlenmeli ve neticeye göre kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talepleri hakkında bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.