Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/18013 Esas 2016/3758 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18013
Karar No: 2016/3758
Karar Tarihi: 03.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/18013 Esas 2016/3758 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı takip yaptı. Takip dayanağı bono, müvekkili tarafından teminat amacıyla düzenlenen bir bono olup, lehtar olarak ismi sonradan doldurulmuş. Davacı, bononun kendilerine emaneten verildiğini fakat davalının bonoyu kendi lehtar ismiyle doldurup ciro ettiğini belirterek, borçlu olmadıklarının tespitini ve kötü niyet tazminatını talep etmiştir. Mahkeme, davalının bonoyu kötü niyetli olarak doldurduğuna ve davacının borçlu olmadığına karar vermiş, bononun % 40'ı oranında kötü niyet tazminatının davacıya verilmesine hükmetmiştir. Ancak Yargıtay, bononun tahrif edilmeden önce vade tarihinden önce düzenlendiği ve unsurlarının tam olduğu gerekçesiyle davacının borçlu olmadığının yazılı delille ispatlanması gerektiği belirterek, mahkeme kararını bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Kambiyo Kanunu (6102 sayılı Kanun) ve Medeni Kanun (4721 sayılı Kanun).
19. Hukuk Dairesi         2015/18013 E.  ,  2016/3758 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı takip yaptığını, takip dayanağı bononun müvekkili tarafından teminat amacıyla düzenlenen bono olup, lehtar olarak ismi sonradan doldurulan ..."a emaneten verildiğini, ..."ın lehtar olarak kendi ismini doldurarak davalıya ciro ettiğini ileri sürerek, bono nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının iddialarını yazılı delil ile kanıtlayabileceğini savunarak davanın reddini, inkar tazminatının tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, davacının takip konusu bononun teminat olarak verildiği iddiasını kanıtlayamadığı, alınan bilirkişi raporuna göre takip konusu bonoda tanzim tarihi yıl olarak 2007 iken tahrifat ile 2005 olarak değiştirildiği, bu düzeltmenin keşideci tarafından yapılmadığı, düzeltmenin veya tahrifatın keşideciye ait olmadığının mutlak def’i olduğu, davalı hamilin lehtar ..."ın yeğeni olduğu, tahrifatı bildiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, bono miktarının % 40"ı oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bononun düzenleme tarihinin 05.02.2007 iken 05.02.2005 olarak tahrif edildiğinden kambiyo vasfının yitirilmesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, tahrifattan önceki keşide tarihinin vade tarihinden önce olduğu ve bononun tahrifattan önce unsurlarının tam olduğu, buna göre davacının bonodan dolayı borçlu bulunmadığını yazılı delille ispatlaması gerektiği gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.