9. Ceza Dairesi 2014/6094 E. , 2014/9383 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Anayasayı ihlal, kasten öldürmeye teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, 6136 sayılı Kanuna aykırılık, resmi belgede sahtecilik, tehdit
Hüküm : A) Sanık ... hakkında; Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan: Beraat
B) Sanık ... hakkında;
1- TCK"nın 106/2-(a)(c), 53/1-2-3, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- TCK"nın 204/1, 53/1-2-3, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- TCK"nın 309/2. maddesi yollamasıyla 82/1-g, 35/2, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
4- TCK"nın 309/1, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
5- 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK"nın 52/2, 53/1-2-3, 58/9, 63, 54, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere
C) Sanık ... hakkında;
1- TCK"nın 106/2-(a)(c), 53/1-2-3, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- TCK"nın 204/1, 53/1-2-3, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- TCK"nın 309/2. maddesi yollamasıyla 82/1-g, 35/2, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
4- TCK"nın 309/1, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
5- 6136 sayılı Kanunun 13/2, TCK"nın 52/2-4, 53/1-2-3, 58/9, 63, 54, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere
Sanıklar ... ve ... hakkında duruşmalı sanık ... hakkında duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:
Örgüt üyesi olan sanıkların işledikleri suç nedeniyle kendileri hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, sanık ..."in ... ..."a, sanık ..."in..."e ait kimlikleri kullanmak suretiyle TCK"nın 268/1. maddesi yollamasıyla TCK"nın 267/1. maddesinde tanımlanan suçtan cezalandırılmaları istemiyle her zaman dava açılması mümkün görülmüştür.
Emniyet görevlileri tarafından yakalanan sanıklara ait çanta içerisinde sanık ..."in kendi fotoğrafı bulunan ancak gerçek kişiler ..., ..., ... ve..., sanık ..."in kendi fotoğrafı bulunan ancak gerçek kişiler ..., ... ve ... adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanlarının ele geçirilmiş olması nedeniyle, sanık ..."in eyleminin dört, sanık ..."in üç ayrı sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Ceza muhakemesi kurallarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin genel prensip 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 4. maddesinde de vurgulandığı gibi, “derhal uygulama” şeklindedir. Bu prensibe göre; usul işlemleri yürürlükteki kurallara göre icra edilir ve uygulanacak kuralın kişilerin lehinde veya aleyhinde sonuç doğurmasının bir önemi yoktur. Ayrıca; önceki kurala uygun olarak yapılan işlemler, sonradan yapılan düzenleme karşısında geçerliliğini yitirmez. Yargıtay da, Ceza Genel Kurulunun 26.12.2006 tarih, 317-319 sayılı ve 06.06.1994 tarih, 146-171 sayılı kararlarında da görüleceği üzere, savunma hakkına ilişkin konularda bile derhal uygulama prensibini istikrarlı biçimde uygulamıştır. Kaldı ki; 6526 sayılı Kanunun 1. maddesiyle 3713 sayılı Kanuna eklenen geçici 14. maddenin 4. fıkrası uyarınca CMK"nın 250. ve TMK"nın 10. maddeleri uyarınca görevlendirilmiş mahkemelerce verilip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında veya Yargıtayın Dairelerinde bulunan kararlara ilişkin dosyaların temyiz incelenmesine devam olunacağı belirtilmiştir. Bu kurallar ve içtihatlar ışığında, sanıklar ... ve ... müdafilerinin 6352 sayılı Kanunun 105/6 ve 6526 sayılı Kanunun 19/b. maddeleri hükümleri dikkate alınarak hükmün bozulması gerektiği yönündeki talepleri yerinde görülmemiştir.
1- Sanıklar ... ve ... hakkında Anayasayı ihlal, kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Kanuna aykırılık ve resmi belgede sahtecilik, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ..."in üyesi bulundukları silahlı terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını cebir ve şiddet kullanarak değiştirme amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sanıklar ... ve ..."in sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre; amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun vasfı tayin edilmiş, sanıklar ... ve ..."in kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Kanuna aykırılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının sübutu kabul edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ..."ın yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında sanıklar ... ve ... müdafilerinin ileri sürdükleri temyiz itirazlarının reddiyle kısmen re"sen de temyize tabi olan hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince;
Sanıklar müdafilerinin tüm, Cumhuriyet savcısının diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların olay günü emniyet mensubu olan katılan ve mağdurlarla girdikleri silahlı çatışma sonrasında, olay yerinden uzaklaşırken karşılaştıkları ve aracıyla işyerine gitmekte olan mağdur ..."nin kullandığı aracı yakalanmalarını engellemek ve hastaneye gitmelerini sağlamak amacıyla önüne geçmek suretiyle durdurup, kapılarını açmak ve mağdur ..."nin araç içinde bulunan oğlunun boğazına bıçak dayayarak mağduru bir yere gitmek hürriyetinden yoksun bırakmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs suçunu işledikleri, hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
22.09.2014 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda, duruşmada sanık ..."in savunmasını yapmış bulunan Av. ... ile sanık ..."in savunmasını yapmış bulunan Av. ..."ın yokluklarında, 15.10.2014 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.