1. Hukuk Dairesi 2021/1078 E. , 2021/2929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.12.2019 gün ve 131-607 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...’in 3088 ada 5 parsel sayılı taşınmazını ... 5. Noterliğince düzenlenen 29.12.2003 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalı torununa temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tescilini istemişlerdir.
Davalı, sözleşmeden kaynaklanan bakım borcunu yerine getirdiğini, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar, Dairece; "…davanın tereke adına açıldığı ve dava dışı mirasçıların bulunduğu görüldüğü halde, dava dışı mirasçıların olurlarının alınmadığı, ya da miras şirketine temsilci atanmadığı, öte yandan, davacı tarafın talebi doğrultusunda murisin kızı ..."in ekonomik ve sosyal durumunun tespiti için yazılan yazı cevaplarının beklenmediği, yine davacı taraf tanık olarak gösterdiği ..."nin dinlenmesi yönündeki talebinden vazgeçmediği halde anılan davacı tanığının beyanının alınmadan sonuca gidildiği görülmektedir. Hal böyle olunca öncelikle, davada yer almayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine Türk Medeni Kanunu"nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi sağlanıp davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi, ondan sonra; yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, bu bağlamda davacıların tüm delillerinin eksiksiz toplanması, özellikle tanık olarak bildirdikleri ..."nin beyanının alınması, öte yandan miras bırakana ait aktif veya pasif tüm taşınmazların tapu kayıtlarının ilgili tapu müdürlüklerinden temin edilmesi, toplanacak delillerin toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, usule ve esasa ilişkin eksiklikler giderilmeden yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; ...’nin tereke temsilcisi olarak atandığı, mahkemece dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve duruşma zaptının tereke temsilcisine tebliğ edildiği ve 13.11.2018 ile 17.12.2019 tarihli celselere tereke temsilcisi sıfatıyla ...’nin katıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer.
Somut olayda, gerekçeli karar tereke temsilcisi ...’ye tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır.
Bu durumda tereke temsilcisi kararı temyiz etmediğine göre, davada sıfatı kalmayan davacılar vekili tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine de olanak bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 31/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.