3. Hukuk Dairesi 2017/8140 E. , 2018/4523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirket ile aralarında 01/06/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığı, kiracı şirketin taşınmazı boşaltarak 17/06/2014 tarihinde teslim ettiğini ancak taşınmazın sözleşmedeki teslim şartına aykırı olarak davalı tarafından hasarlı olarak iade edildiğinin tespit edildiğini, durumun birçok kez davalıya bildirilmesine rağmen sonuç alınamadığını belirterek 28.842,00 TL maddi tazminat bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; taşınmazın sözleşmeye uygun olarak eksiksiz ve hasarsız teslim edildiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 15.655,90-TL tazminat bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01/06/2013 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosya içerisinde bulunan ve taraflar arasında imzalanan ‘Teslim Tutanağı’ başlıklı belge ile 17.06.2014 tarihinde kiralanan taşınmazın tahliye ve teslim edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun kiralananın gözden geçirilmesi ve kiracıya bildirme başlıklı 335. maddesinde; "Kiraya veren, geri verme sırasında kiralananın durumunu gözden geçirmek ve kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları ona hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmazsa, kiracı her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı hâlinde, kiracının sorumluluğu devam eder. Kiraya veren, bu tür eksiklikleri ve ayıpları belirlediğinde, kiracıya hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda; davacının 23.10.2014 tarihinde talepte bulunması neticesinde ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/60 D.İş sayılı dosyası ile 20.11.2014 tarihinde taşınmazda oluşan hasarların ve yapılması gereken imalatlar bedelinin tespiti yapılmış, Mahkemece; davacı ve davalı tarafından yaptırılan ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/60 D.İş ve ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/63 D.İş sayılı tespit dosyaları ayrı ayrı değerlendirilerek, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda tahliye tarihi itibariyle taşınmazda meydana gelen hor kullanımından kaynaklanan hasar bedelinin tahsiline karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere; TBK"nun 335. maddesi koşullarının oluşabilmesi için, kiralananın yasal tesliminin gerçekleştiği tarihin ve kiraya veren tarafından, kiracıya, taşınmazda hor kullanmadan kaynaklı yıpranma ve eski hale getirilmesi gereken tadilatlar olduğunun ne zaman bildirildiği önem arz etmektedir. Bu durumda Mahkemece; kiralananın tahliye tarihi ve yapılan tespit ile ayıpların bildirildiği tarihler üzerinde durularak, teslim alma sırasında olağan inceleme ile belirlenemeyecek ayıplar da değerlendirilmek suretiyle TBK"nun 335. maddesinin koşullarının tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
3- Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan kira sözleşmesi ile kiraya veren sıfatı bulunan davacının, ekli tapu kaydına göre davaya konu taşınmazdaki 1/2 hissesini, 14.01.2014 tarihinde dava dışı 3. kişiye sattığı ve dava tarihinde, dava konusu bağımsız bölümde, 1/2 paya sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı, verilen hasar ve hor kullanım bedelini payı oranında talep edebilir. Mahkemece bu husus üzerinde durulmaksızın hesap edilen tazminat miktarının tamamına hükmedilmesi doğru değildir.
4- Tespit masrafları yargılama giderlerinden olup, mahkemece davacı tarafından yaptırılan tespit giderlerinin hüküm altına alınan yargılama giderlerine eklenerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının yapmış olduğu tespit masrafları yönünden değerlendirme yapılmadan hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına, dördüncü bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.