19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17826 Karar No: 2016/3756 Karar Tarihi: 03.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/17826 Esas 2016/3756 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, müvekkilinin takip konusu kredinin araç kredisi olduğunu sandığı için kefil olduğunu, sözleşmenin konusunda hata ve kefalet limitinin sonradan doldurulması nedeniyle kefaletin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme ise, davacı banka ile dava dışı şirket arasında 2009 ve 2012 yıllarında ayrı ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığını, takip dayanağı kredi borcunun 2012 yılında imzalanan sözleşme olup davalının bu sözleşmede imzasının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, bankanın davalının sorumlu olmadığını bilebilecek konumda olması nedeniyle kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu’nun 69, Türk Borçlar Kanunu’nun 609 ve 610.
19. Hukuk Dairesi 2015/17826 E. , 2016/3756 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı temlik alan ....... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Alacağını temlik eden davacı .........kili, müvekkili banka ile dava dışı ..... arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme nedeniyle müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, sözleşmeye göre ......"e çek taahhüt kredisi ve rotatif kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmediğini, şirketin kredi hesabının kat edilerek borcun ve çek garanti bedellerinin ödenmesinin davalıdan ihtarname ile talep edildiğini,borcun ve bedelin tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,müvekkilinin takip konusu kredinin araç kredisi olduğunu sandığı için kefil olduğunu, sözleşmenin konusunda hata ve kefalet limitinin sonradan doldurulması nedeniyle kefaletin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı temlik eden banka ile dava dışı şirket arasında 2009 ve 2012 yıllarında ayrı ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, 2009 yılında imzalanan sözleşmeye göre kullanılan kredi borcunun 2011 yılında ödendiği, takip dayanağı kredi borcunun 2012 yılında imzalanan sözleşme olup davalının bu sözleşmede imzasının bulunmadığı, davalının kredi borcundan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, bankanın davalının sorumlu olmadığını bilebilecek konumda olması nedeniyle kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı temlik alan ....... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.