Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/43232
Karar No: 2017/5499
Karar Tarihi: 04.05.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/43232 Esas 2017/5499 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/43232 E.  ,  2017/5499 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ...vekili avukat... geldi. Karşı tarafdan gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatı sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalıya 142 nolu parseldeki 24 nolu daireyi satması için 12.8.2008 tarihli vekalet verdiğini, davalının taşınmazı 3. şahıslara sattığını ve alıcıdan satış bedelini 530.000 TL. bedelli bloke çekleri ile tahsil ettiğini ve ihtara rağmen ödemediğini ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak 10.000 TL. nin satış tarihinden itibaren yasal faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır.
    Davalı, taşınmazın 325.000 TL.na satıldığını, davacının kendisine de borcunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın ıslah edilmiş hali ile kabulüne, 530.000 TL. nin davalıdan tahsiline, 10.000 TL.na temerrüt tarihinden, 520.000 TL.na ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı şirket tarafından 142 nolu parseldeki 24 nolu daireyi satması için davalıya 12.8.2008 tarihli vekalet verdiği, davalının da anılan taşınmazı davacıya vekaleten tapuda 15.8.2008 tarihinde 325.000 TL. bedel gösterilerek dava dışı Şebnem ve Saruhan Yücel"e sattığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Yine dosyaya ibraz edilen yapı kredi bankasının 31.1.2012 tarihli yazısında, davalı ... adına düzenlenmiş 357.000 TL. bedelli keşide çekinin bulunduğu ve çeki düzenleyen kişinin de Saruhan Yücel olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, gerçek satışın 530.000 TL. Olduğu ve davalının satış bedelini davcıya ödemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İleri sürülüş şekli ve dayanılan olgular çerçevesinde, davacının bu davadaki alacak isteminin, vekalet görevinin kötüye kullanılması, özellikle de, vekilin özen ve sadakatle iş görme ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranılması hukuksal nedenine dayandırıldığı açıktır. Gerçekten de vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. (B.K. md. 390/2)Eş söyleyişle,müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine,yapmış olduğu işin hesabını vermekle ,her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür. (B.K.md. 392/1)Vekilin hesap verme yükümlülüğüne,üçüncü kişilerden aldığı değerler evleviyetle dahildir. Belirtilen yükümlülüklere aykırı davranılması halinde vekilin, müvekkile karşı, onun bu yüzden uğradığı zararı tazmin yükümlülüğünün ortaya çıkacağı da çok açıktır.
    Bu ilke ve kurallar altında somut olaya bakıldığında, davacının, tapudaki satış işlemine ilişkin akit tablosunda gösterilen bedelden daha fazla miktarda bir alacak isteminde bulunmakla, vekil olan davalının, taşınmazı gerçek değerinin altında bir bedelle sattığını ve böylece satış işleminde özen ve sadakatle iş görme borcuna aykırı davrandığını da ileri sürdüğünün kabulü gerekir. Bu durumda, davalının gerek hesap verme ve gerekse, özen ve sadakatle iş görme yükümlülüklerine aykırı davranıp davranmadığının saptanabilmesi için, satış işleminin yapıldığı tarihteki koşullar ve özellikle taşınmazın o tarihteki değeri gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece taşınmazın değeri konusunda bir inceleme yapılmadığı gibi, banka yazısından da davalı vekile alıcı tarafından verilen bloke çekinin 357.000 TL. bedelli olduğu gözetildiğinde, satışın 530.000 TL.na yapıldığına ilişkin mahkeme gerekçesinin denetlenemediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkeme gerekçesindeki banka kayıtlarının ne olduğu açıklanmalı ve taşınmazın, davalı tarafından üçüncü kişiye satıldığı 15.8.2008 tarihi itibariyle gerçek sürüm değerinin denetime elverişli bir şekilde saptanmalı, davalı vekilin davacılara karşı, saptanacak bu bedelle taşınmazı satma ve aldığı bedeli ona ödeme yükümlülüğü altında bulunduğunun benimsenmeli ve bu bedel gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile ve gerekçesi açıklanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi