1. Hukuk Dairesi 2017/278 E. , 2018/9547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilinin temyizi sonucu, Dairenin 08.03.2016 gün, 2016/3068 Esas 2016/2819 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa"nın geçici 4/1. maddesi uyarınca temyiz incelemesi yapılmak üzere Daireye gönderilmekle, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası ...’ın maliki olduğu 1107 parsel sayılı taşınmazda babasının baba adının yazılı olmadığını, bu hususta idareye yapılan başvurunun retle sonuçlandığını ileri sürerek malik hanesinde ... olarak yazılı kaydın ... oğlu ... olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, iddianın kanıtlanması halinde taktirin mahkemeye ait olduğunu savunmuştur.
Davanın kabulüne dair kararın Dairece, “Yeni Tapu Sicili Tüzüğünün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihten itibaren, ilgililerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması kaçınılmaz olup, değinilen prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilen davanın dinlenebilme olanağı yoktur. Bunun yanında, ilgililerin tapu müdürlüklerine yaptıkları yazılı ya da sözlü düzeltim başvuruları üzerine, tapu müdürlüklerinin Tüzüğün 75. maddesinde belirtilen araştırma ve soruşturmayı yapmadan verdikleri soyut içerikli ret kararları da davayı mahkeme önünde dinlenebilir hale getirmez. Diğer taraftan, Tapu Sicili Tüzüğünün 75. maddesine aykırı olarak verilen bu tür ret kararlarına karşı ilgililerin aynı tüzüğün 26. maddesine göre itiraz imkanı bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.”gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece, 11.11.2015 tarihli önceki kararda direnilmesine ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Direnme kararının Dairemize intikali üzerine yapılan inceleme sonucu;
Hemen belirtmek gerekir ki, Bakanlar Kurulunun 27.07.2013 tarih ve 2013/5150 sayılı kararı ile kabul edilerek 17.08.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicili Tüzüğünün 75. maddesinde ‘’ (1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine;
a) Senetsizden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye veya muhtarlıktan alınacak fotoğraflıilmühaber,
b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler, incelenmek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kaydedilerek düzeltilir.
(2) Zeminde inceleme, kadastro müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgeden yararlanılır.
(3) Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ve eksikliklerin giderilmesinde de yukarıdaki fıkralar uygulanır.
(4) Bu madde hükümleri uyarınca kayıt düzeltmeleri için müdürlüklere başvuru yapılması zorunludur. ‘’ düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda anılan Tüzüğün 75/4. maddesinde düzenlendiği üzere, tapu kaydında düzeltim istemli bir dava açmadan evvel müdürlüklere başvuru yapılması zorunlu tutulmuş ise de, bu zorunluluğun müdürlüğün verdiği kararlara karşı itiraz yollarının tüketilmesi aşamasını kapsamadığı ortadadır.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.11.2016 tarih 2015/1-3648 Esas, 2016/1073 Karar sayılı ilamı da bu yönde olup, dosyada mevcut red kararı bulunmasının yeterli olduğu kanaatine varılmıştır.
Somut olaya bakıldığında, dava açılmadan önce tapu müdürlüğüne başvurulduğu ve fakat 25/03/2015 tarihinde başvurunun retle sonuçlanması üzerine eldeki davanın açıldığı,tapu müdürlüğünün ret kararından sonra ayrıca itiraz yollarının tüketilmesine gerek bulunmadığı anlaşıldığından, Dairenin 08.03.2016 gün, 2016/3068 Esas 2016/2819 Karar sayılı BOZMA KARARININ KALDIRILMASINA, açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile direnme kararının belirtilen gerekçelerle ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalı ... Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına
, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.