Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/6521
Karar No: 2007/8674

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/6521 Esas 2007/8674 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2007/6521 E.  ,  2007/8674 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kahramanmaraş İcra Mahkemesi
    TARİHİ : 07/12/2006
    NUMARASI : 2006/309/574

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile   başlattığı  takipte dayanak çek adı altındaki belgelerde, keşide yeri olarak (K.Maraş) belirlenmiştir. TTK.nun 692/5. maddesine göre, keşide yerinin gösterilmesi çekin şekil koşulu olup, aynı kanunun 708 maddesi gereğince  ibraz süresi çekin keşide edildiği yere göre  belli edileceğinden,  keşide yerinin hiçbir kuşku  ve duraksamaya  yer vermeyecek şekilde  açıkça  gösterilmesi gerekir. 14.12.1992 tarih ve 1991/1-1992/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı üzere, kısaltılmış olarak yazılan keşide yerinin (ANK-İST dışında) yukarıda  yazılı ilkeye  uygun bulunmaması halinde takip dayanağı belgenin çek niteliğinde kabulü söz konusu olamaz. Bu durumda icra takibinin dayanağı belge, TTK.nun 692/5. maddesine göre keşide yeri unsurunu taşımadığı için çek vasfını taşımamaktadır. Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bu senet ile başlatılıp kesinleşen takipte İİK.nun 71/2 maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi T.T.K."nun 726/l.maddesine göre hesaplanmaz. Kambiyo senetlerine mahsus yol ile  yapılan takip kesinleştiğine göre, olayda uygulanması gereken Borçlar Kanunu’nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından Mahkemece zamanaşımı itirazının reddi yerine, kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. 
    Kabule göre de; TTK.nun 730. maddesi yollamasıyla  uygulanması gerekli  aynı kanunun 662. maddesinde  dava açılmasının zamanaşımını keseceği belirtilmiştir. Anılan  maddede  mücerret dava açılmasından söz edilmiş, bu davanın  kimin tarafında açılacak bir dava  olduğu hususunda açıklık getirilmemiştir. Ancak borçlu tarafından açılacak davada  alacaklı durumundaki  davalının  itirazını defi yolu ile ileri sürdüğü cihetle  borçlu tarafından  alacaklı  aleyhine açılan davanın da  bu nedenle  zamanaşımını kesmesi gerekir. Nitekim Yargıtay HGK.nun 20.1.1996 tarih 1996/12-654 esas 1996/805 karar sayılı ve HGK.nun 22.2.1984 tarih ve 1981/10-716 E. - 1984/141 K. sayılı kararları ile de aynı ilke kabul  edilmiştir. TTK.nun 662.maddesinde zamanaşımının kesilmesi özel olarak düzenlenmiş iken, (zamanaşımının durması) ile ilgili bir hüküm mevcut değildir. TTK.nun 1.maddesinin yollaması ile Borçlar Kanununun zamanaşımının durmasına ilişkin hükümleri ve bu arada BK.nun 132.maddesi ticari senetler içinde uygulanacaktır. (Prof. Dr. Seza Reisoğlu, Çek, 1998 Baskı sahife:305 vd.) (Gönen Eriş, Çek Hukuku, 2003 Baskı sahife:291)
    BK.nun 132/son maddesine göre; zamanaşımını tatil eden sebeplerin ortadan kaldırılmasından sonra, bir başka deyişle, menfi tesbit davasının sonuçlanıp kesinleşmesinden sonra yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır.
    Somut olayda borçlunun 12.11.2001 tarihinde Kahramanmaraş 1.Asliye Hukuk Mahkemesine 2005/466-344 sayılı menfi tesbit davasının açıldığı, bu davada 19.07.2005 tarihinde karar verildiği ve kararın 05.10.2005 tarihinde kesinleşti, bu durumda 12.11.2001 ile  05.10.2005 tarihleri arasında zamanaşımı süresi işlemeyeceğinden Mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.  
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

                 

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi