Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/14974
Karar No: 2017/5906
Karar Tarihi: 29.11.2017

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/14974 Esas 2017/5906 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, yağma suçu hakkında verilen hüküm temyiz edildiğinde, mağduru aleyhine suç işlenen kişinin suçun kurbanı olduğunu ve aynı zamanda devletin soruşturma ve kovuşturma makamlarına suçu duyurabileceğini ve kamu davasında taraf olma hakkına sahip olduğunu belirtmektedir. Mahkeme ayrıca, ceza muhakemesinin amacının maddi gerçeği ortaya çıkarmak olduğunu ve delillerin buna ulaşmak için önemli olduğunu vurgulamıştır. Somut olaydaki eksik araştırmadan dolayı mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nun 321. madde ve fıkrası.
6. Ceza Dairesi         2014/14974 E.  ,  2017/5906 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    Suçun mağduru aleyhine suç işlenen kimse yani suçun kurbanıdır ve suçtan doğrudan zarar görendir. Şikayetçi resen kovuşturulan suçlar dahil bir suçu devletin soruşturma ve kovuşturma makamlarına duyuran kişi olarak da anlaşılmalıdır.

    Sanığın fiilinden haklı çıkarları zedelenen kişi fiil ile ilgili yetkili mercilere olayı intikal ettirebileceği gibi fiilin failinin yargılanmasında bu hali ile aktif ve etkin bir rol alması tartışmasızdır. Zaten bu niteliği nedeniyle kamu davasında taraf olma hakkına sahiptir.

    Maddi gerçeği araştırma en çok güvenilen mahkemelere verilmiştir. Bir olayın normlar karşısında durumunun tespiti hususu çıkan uyuşmazlığın yargılama makamı önüne getir getirilmesidir ki buna da dava denir.

    Bu durumda yargılanacak her uyuşmazlıkta; şüphelilik, uyuşmazlığın somut olması ve uyuşmazlığın çözümü şeklinde özellikleri vardır.

    O halde önce olay öğrenilmelidir.

    Sübut konusunda bir hükme varılır. Sübut (veya ispat) meselesi modeli mesele olup, bu konu geçmişteki olayı zihnimizde yeniden yaratmak, yani nasıl meydana geldiğini belirlenmelidir. Olay belirlendikten sonra bu uygulanacak norm ve bunun olayın tipine uygun olup olmadığı konusunda sonuç çıkarılır. Maddi olayın durumun tespiti, hukuki durumun tespitidir. Olayın faili ve bunun ceza hukuku karşısındaki sorumlulukları öncelikle olayın belirlenmesi ile mümkündür.

    Olay ise deliller ile öğrenilebilinir. Delillerin gösterdiği objektif bakımdan bir ihtimaldir. İhtimal belli dereceye gelince kanaat (kanı) olacaktır.

    Şüphe yerini kanaate bıraktığında ispatta belirlilik ortaya çıkar. Yani belirliliğe şüphenin yenilmesi ile ulaşılır.

    Ceza muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmalıdır. Buna ulaştıracak araç ile delillerdir. Deliller; samimi açıklamalar, tanık beyanları, sanık ve tanıktan başka kişilerin açıklamaları, tutanaklar özel yazılı açıklamalar görüntü ve/veya ses kayıt eden açıklama ve belirtiler şeklinde ayrıma tabi tutulabilinir. Suç delil olup, olayı temsil eden dolaylı delildir. Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarak deliller eşdeğerdedir. Eylem veya eylemlerin bir suç olup olmadığının belirlenmesi için eylemin olup olmadığı kanıtların yorumu ile saptanır. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığı ve sonuca ulaştığını gerekçede açıklar. Gerekçedeki mantıksal kronolojik dizi ise iddia, savunma, kanıtlar, kanıtların yorumu sabit kabul edilen eylem; ihlal edilen norm ve bunun yorumu ile ulaşılan sonuçla hüküm şeklinde olmalıdır.

    Somut olaya gelince; mahkeme yakınanın soruşturma aşamasında beyan ettiği adresine tebligat çıkarmış, yakınanın daimi birlikte oturan yengesi ... ... imzasına tebliğ edilmiş, ancak yakınan usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmamıştır. Mahkemece, tebliğ yapılan adresinden zorla getirilmesine karar verilmişse de; zorla getirme müzekkeresinde yakınanı tanıyan ve bilenin olmadığından bahisle muameleten yanıt verildiği görülmüş; 03/07/2013 tarihli celsede de yakınanın bulunamadığından bahisle dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verilmiştir.

    Ceza yargılamasında temel prensibi mevcut bugünden dünün öğrenilmesi olduğu dikkate alındığında öncelikle yakınanın ifadesine başvurulup, beyanlarda bir aykırılık olursa bunun giderilip, sonra olayın tanıklarıyla birlikte değerlendirilip sonucuna göre de birinin diğerine hangi nedenlerle üstünlük tanındığının karar yerinde tartışılması gerekir. Ceza yargılanmasında doğrudan doğruyalık ilkesi gereği yakınan ve/veya tanığın gaip, vefat etmiş, adresi meçhul veya ulaşılamaz olduğu mahkemece duraksamasız bir şekilde saptanmadığı durumlarda önce alınan bir beyan ve/veya beyanları okunulması ile yetinilmesi doğru olmayacaktır.
    Hal böyle olunca; mağdurun adresi tüm kayıt ve kaynaklardan resen araştırılarak, müşteki gaip veya vefat etmiş değil ise doğrudan doğruyalık ilkesi gereği yakınanın usulüne uygun duruşmaya çağrılarak dinlenilip, olay hakkında ayrıntılı beyanı alınarak sonucuna göre deliller bir bütün halinde değerlendirilerek maddi gerçeğe ulaşılması gerektiği düşünülmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,

    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA, 29.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi