19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14352 Karar No: 2016/3745 Karar Tarihi: 03.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/14352 Esas 2016/3745 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı takip başlattı. Ancak davacı kambiyo senedindeki imzaların kendisine ait olmadığını ileri sürdü ve borçlu olmadığının tespitini talep etti. Mahkeme, davacının talebini kabul etti ve davacının takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığı kararını verdi. Ayrıca, davalının kötü niyetli olduğu gerekçesiyle tazminat ödemesine hükmetti. Ancak, mahkemenin kararı yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak verildiği için bozuldu. Kanun maddeleri açısından, bu kararda Türk Borçlar Kanunu'nun kambiyo senetleri ile ilgili maddeleri (madde 684-715) ve Ticaret Kanunu'nun lehdarın hakları ile ilgili maddeleri (madde 645-654) etkili olmuştur.
19. Hukuk Dairesi 2015/14352 E. , 2016/3745 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı takip başlattığını, takibe dayanak bonodaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, okuma yazma bilmediğini, parmak izi ile işlem yaptığını, ayrıca borçlanmaya ehil olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip konusu bono nedeniyle davacının aval olarak sorumlu olduğunu, davacının ehliyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının imza inkarında bulunduğu, yargılama aşamasında alınan rapora göre takibe konu bonodaki imzaların davacıya ait olmadığı, davacının bonodan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, bonoda lehtar olan davalının takibinde haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle dava değerine göre belirlenen oranda tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava bonodan dolayı sahtecilik iddiası nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece hükme dayanak yapılan raporda, bilirkişi tarafından yapılan incelemeye esas mukayese belgeler, bononun keşide tarihinden çok önceki tarihlere ait olup mahkemece, bononun keşide tarihinden önce bu tarihe yakın ve keşide tarihinden sonraki tarihli mukayese belge asılları getirtilerek, yeni bir bilirkişi incelemesi yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.