13. Hukuk Dairesi 2020/1416 E. , 2020/5355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca duruşmalı temyiz edilmiş ise de, dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, miras bırakanları ... "ın davalı bankadan kullandığı konut kredisine bağlı olarak hayat sigortası yapıldığını, murislerinin 17.03.2010 tarihinde vefat ettiğini, krediden bakiye kalan kısmın hayat sigortasından karşılanması yönündeki taleplerinin davalı banka tarafından murisin 2010 yılı için hayat sigortası yaptırmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, bu nedenle bakiye taksitleri ödemek zorunda kaldıklarını, sigortanın banka tarafından re’sen yenilenmediği gibi, yenilenmesi konusunda bir bildirimde de bulunulmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 2.500,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemişler, birleşen davada, asıl davadaki aynı dava sebebine dayalı olarak fazlası saklı 9.053,00 TL’nin tahsilini istemişler, ıslahla birlikte talep sonucunu 15.000,00 TL’ye yükseltmişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, asıl davanın kabulü ile, 2.500,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara miras payları oranında verilmesine, birleşen davanın kabulü ile, 15.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacılara miras payları oranında verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-6098 sayılı TBK.’nun 117. maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu olayda davacı tarafın, davalıyı, dava tarihinden önce temerrüde düşüren ihtarı söz konusu değildir. Hal böyle olunca, mahkemece, hükmedilen alacağa dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “2.500,00 TL"nin ödeme tarihlerinden” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “2.500,00 TL’nin dava tarihinden” ibaresinin yazılmasına, “15.000,00 TL nin ödeme tarihlerinden” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “toplamda 15.000,00 TL’den 9.053,00 TL’nin dava tarihinden, bakiye 5.947,00 TL’nin ıslah tarihinden” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.