22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/26880 Karar No: 2020/1752 Karar Tarihi: 06.02.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/26880 Esas 2020/1752 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/26880 E. , 2020/1752 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili ile ihbar olunanlardan ... İnş. Tem. Gıda Nak. Peyzaj Özel Güv. Sis. Taah. Oto. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I
İhbar olunan ... İnş. Tem. Gıda Nak. Peyzaj Özel Güv. Sis. Taah. Oto. İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyizi bakımından; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 61-64. maddelerine göre dava ihbar olunan gerçek ve tüzel kişi, davada taraf sıfatını kazanamaz. Bir davada hüküm, davanın tarafları arasında kurulur. Bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı davada taraf olan kişilere aittir. Kural olarak kendisine dava ihbar olunan davaya katılmadıkça (müdahil olmadıkça) mahkemece verilen kararı temyiz etme hakkı yoktur. Ancak, mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak taraf sıfatını almayan dava ihbar olunan kişi hakkında hüküm kurulmuşsa, ihbar olunan hükmün kendisiyle ilgili bölümünü temyiz edebilir. Somut olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 64.maddesince dava ihbar olunmuşsa da, mahkemece ihbar olunan hakkında hüküm kurulmadığından ihbar olunanın temyiz talebinin REDDİNE, Davalı temyizi bakımından; 4857 sayılı İş Kanununun 120.maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, mamullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar. Faiz başlangıcında da bu tarih esas alınmalıdır. Somut olayda, davacının emeklilik belgesini davalı asıl işveren Belediyeye bildirmediği anlaşıldığından kıdem tazminatı alacağı yönünden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabul edilmesi gerekirken, fesih tarihin esas alınması hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ : Hükmün 1. fıkrasının çıkarılarak yerine “-Kıdem tazminatı talebinin KABULÜ ile, net 17.856,61 TL. nin iş sözleşmesinin dava tarihi olan 03.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine," rakam ve sözcüklerinin eklenmesine, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi