16. Hukuk Dairesi 2015/21154 E. , 2018/1829 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Kalecik Köyü çalışma alanında bulunan ve 1978 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır.Yargılama sırasında Hazine vekili davanın reddi ile taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile, 10.09.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen 9.953,57 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 3.919,00 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14, 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 713. maddeleri uyarınca tapuya tescili istemine ilişkindir. Mahkemece; temyize konu (A1) ve (B) bölümleri yönünden davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece; yerel bilirkişiler ve davacı tanıklarının soyut, taşınmazlardaki imar-ihya işleminin hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği ve zilyetliğin sürdürülüşü yönünden yetersiz beyanlarına itibar edilmiş, tek kişilik ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, yalnızca 1988 tarihli tek hava fotoğrafı üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için; dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeoloji mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, teknik bilirkişi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazların imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalıdır. Ziraat bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümlerinin toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsü, imar-ihyaya konu edilmişse, imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır. Jeolog bilirkişiden taşınmaz bölümlerinin sınırları ile fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün batısında ve (A1) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü içerisinde kuru dere olduğu göz önünde bulundurularak taşınmazların niteliği, halen aktif dere yatağı olup olmadıkları, ya da evveliyatlarının dere yatağı niteliğinde olup olmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazlarda sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; böylece dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı yararına gerçekleşmiş olup olmadığına ilişkin olarak tüm deliller değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 15.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.