Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16224
Karar No: 2018/4486
Karar Tarihi: 25.04.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/16224 Esas 2018/4486 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/16224 E.  ,  2018/4486 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; şirketine ait yağ fabrikasında kullanılan elektrik sayacından dolayı davalı kurum tarafından kaçak elektrik tutanağı tanzim edildiğini, davalı elemanlarınca herhangi bir araştırma yapılmadan, elektrik panosu kırılarak bahse konu tutanağın düzenlendiğini, abonesiz elektrik tesisinin olmadığını, yağ fabrikasının 2011 yılından itibaren faaliyette bulunmadığını, fabrikanın dış aydınlatması dışında elektriğin kullanılmadığını belirterek 166.023,00 TL borçlu olunmadığının tespitine ve davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen faturanın iptalini talep etmiştir.
    Davalı; davacı şirketin 9956 nolu abone olduğunu, araştırma ve kontroller sırasında aboneye ait trafonun ... kablolarıyla 06 harici hattı alıp fabrikanın özel bölümünde 400 KWA" lık trafo koyduğunu, sayaçsız elektrik kullandığını, kabloların siyaha boyandığını, bu eylemler nedeniyle kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiğini, kaçak elektrik tespit tutanağının aksi ispat olununcaya kadar geçerli olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davanın kaçak kullanım bedeli olan 17/07/2014 tarih 7455 seri nolu kaçak tahakkukuna istinaden 163.251,00 TL olarak talep edilen borç miktarından 22.202,67 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava, kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla tahakkuk ettirilen fatura nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş,yine 13. madde b bendinde; Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik tüketimi olarak açıkça belirtilmiş; 15. madde hükmünde de kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun 29/12/2005 tarihli toplantısında; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmış; yine aynı kurum tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği" nin yürürlüğe girmesine kadar hüküm icra etmiştir.
    Somut olayda; dava konusu borcun 17.07.2014 tarihli kaçak elektrik tutanağı uyarınca tahakkuk ettirildiği, tutanağın aboneye ait trafonun OG businlerinden XLP kablolarıyla harici hat çekilip 400 KWA"lık trafo koyması nedeniyle tanzim edildiği, bilirkişi kurulu tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği" nin yürürlüğe girmesine kadar hüküm icra etmiş olan “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı kararı hükümleri esas alınarak değerlendirmenin yapıldığı, bilirkişi raporunda "kaçak kullanımın olduğu, 30.05.2014 ve 03.08.2014 tarihleri arasındaki 65 günlük sürenin tahakkukta esas alındığı, bu halde davacının 141.048,33 TL borçlu olduğu" şeklinde görüş bildirildiği, mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Ancak, dava konusu kaçak elektrik bedelinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan ve tutanak tarihi itibariyle yürürlükte olan 08.05.2014 tarihli "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği" dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu bu yönü ile yönetmeliğe uygun değildir.
    Ayrıca, kaçak tespit tutanağı tarihinin 17.07.2014 olduğu, ancak davalı kurumun kaçak elektrik tahakkukunda ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda tutanak tarihinin 03.08.2014 olarak belirtildiği ve buna göre hesaplamanın yanlış yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Tutanak tarihindeki yönetmeliğe uygun olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm verilemez. Mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi kurulu dışında yeni bir bilirkişi kuruluna verilerek, 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği"ne göre hesaplama yapılması ve kaçak tespit tutanak tarihinin 17.07.2014 olduğu dikkate alınıp konusunda taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacı ve davalı yönünden açık olmak üzere, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi