Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7130
Karar No: 2018/7557
Karar Tarihi: 10.09.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/7130 Esas 2018/7557 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2017/7130 E.  ,  2018/7557 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından 2 adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine keşideci borçlu şirketin yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda, 50.000 TL bedelli çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığını, 93.770 TL bedelli çekin keşide tarihinde yapılan düzeltmedeki paraf imzanın ise şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, 50.000 TL bedelli çek yönünden istemin reddine, 93.770 TL bedelli çek yönünden ise; keşide tarihindeki düzeltmede yer alan paraf imzanın şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verildiği, anılan kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 30.06.2015 tarih 2015/7831 E. - 18614 K. sayılı ilamı ile; "... mahkemece, 93.770,00 TL bedelli çeke ilişkin olarak yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılarak, çekte düzeltilen keşide tarihi üzerindeki paraf imzasının keşideci yerinde mevcut keşideci imzası ile aynı el ürünü olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesi ile mahkeme kararın bozulduğu, mahkemece, 03.12.2015 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verilerek düzeltilen keşide tarihindeki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde yaptırılan inceleme sonunda düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporunda; paraf imzanın keşideci imzası ile aynı el ürünü olup olmadığı tespit edilemediğinden söz konusu çekin keşide tarihi düzeltmeden önceki 14/04/2013 olarak kabul edileceğinden, süresi içinde muhataba ibraz edilmediği ve dolayısıyla kambiyo vasfı taşımadığı, alacaklının bu sebeple kambiyo hukukuna göre takip yapma hakkının bulunmadığı gerekçesi ile, bahsi geçen çek yönünden şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; Dairemizin bozma ilamından önce, çekte keşide tarihinin değiştirildiği 14.09.2013 tarihinin yanındaki imzanın şirket yetkilileri ... ve ..."a aidiyeti yönünden yaptırılan imza ve paraf incelemesi sonucunda düzenlenen ATK Başkanlığının 11.06.2014 tarihli raporunda; çekteki keşide tarihi yanında atılı imza, teşhise götürecek karakteristik materyal, önemli yazı ve tanı unsuru içermeyen, karalama tarzında basit tersimli imza olması nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere ... ve ..."ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirilmesi üzerine aynı hususta bilirkişi ... tarafından yapılan inceleme ile düzenlenen 12.08.2014 tarihli raporda ise; 14.09.2013 keşide tarihi altında atılı bulunan imza ile ... ve ..."ın mukayese imzaları arasında grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılan karşılaştırmada; imzaların genel şekli tersim tarzı, imzaların başlama ve bitirilişi, imzalar içerisindeki el hareketlerinin yapılışları, diğer kaligrafik özellikler ve itiyadi unsurlar yönünden aralarında farklılıklar bulunduğu görülmüş olup, mevcut mukayese imzalarına atfen; söz konusu 3382258 numaralı çekin 14.09.2013 keşide tarihi altında atılı bulunan imzanın ... ve ... ellerinden çıkmadığının tespit edildiği, dosyanın Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda rapor düzenlenmek üzere ... Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 06/05/2016 tarihli raporunda; inceleme konusu çekte keşide tarihi bölümünde bulunan paraf imzanın teşhisine götürecek önemli karakteristik materyal içermeyen, basit tersimli imza olması nedeniyle aidiyetinin, bu bağlamda keşideci imzası ile aynı el ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin bildirildiği, ancak söz konusu rapor kesin kanaat içermediğinden hüküm kurmaya yeterli bir rapor olmadığı, anılan rapora alacaklı vekili tarafından 16.06.2016 tarihli duruşmada itiraz edilerek dosyanın Jandarma Kriminal"e gönderilerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının talep edildiği görülmektedir.
    Bu durumda; Adli Tıp Kurumundan alınan raporda, itiraza konu edilen imzanın aidiyeti konusunda net bir görüş bildirilmediği açık olup, mahkemece, bahsi geçen rapor hükme esas alınmak suretiyle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre onlara üstünlük sağlamayacağından kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapora göre sonuca gidilemez. Zira, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nin imza incelemesinde son mercii olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır (HGK."nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-282 sayılı kararı).
    Öte yandan, kural olarak senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK."nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 Esas, 2006/231 Karar sayılı kararı).
    Hal böyle olunca, alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması da talep edildiğine göre; mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak usulünce uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi