Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14157
Karar No: 2016/3735
Karar Tarihi: 03.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/14157 Esas 2016/3735 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafın, müvekkilinin banka ile yaptığı kefalet sözleşmesindeki borcu nedeniyle başlatılan icra takibine itirazının iptali davası sonucunda, davanın kısmen kabul edildiği ve icra takibinin devamına karar verildiği belirtilmektedir. Kefalet sözleşmesinde muayyen bir miktarın yer alması nedeniyle kefaletin geçerli olduğu ve davacı bankanın uyguladığı akdi faiz oranının yıllık % 63 olduğunun tesbit edilmesi itibarıyla, yıllık % 120 temerrüt faizi uygulanmasının sözleşmeye uygun olduğu hükmedilmiştir. Mahkemenin kararı davalı tarafın temyiz itirazı üzerine incelenmiş, icra takibinden sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınması gerektiği ifade edilerek kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 100. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2015/14157 E.  ,  2016/3735 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı .............. arasında akdedilen 27.04.2005 tarihli Genel Kredi Taahhütnamesi"nin davalı tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kat ihtarına rağmen kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, müvekkilinin alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin, takip dayanağı kredi sözleşmesinin tüm sayfalarında imzasının bulunmaması ve imzasının bulunduğu son sayfada ise kefalet tutarının yazılı olmaması nedeniyle kefaletin geçerli olmadığını, ayrıca müvekkiline ihtarname tebliğ edilmediğinden işlemiş faiz talep edilemeyeceğini, temerrüt faiz oranının da haksız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre; kefilin sorumluluğu için sözleşmede muayyen bir miktarın yer almasının yeterli olduğu, yanlar arasındaki sözleşmede de muayyen bir miktarın yer alması nedeniyle kefaletin geçerli olduğu, sözleşmede yer alan temerrüt faizi ile ilgili hükümde cari kredi faiz oranının iki katı temerrüt faizi uygulanacağının kabul edildiği ve davacı bankanın uyguladığı akdi faiz oranının yıllık % 63 olduğunun tesbit edilmesi itibarıyla, yıllık % 120 temerrüt faizi uygulanmasının sözleşmeye uygun olduğu, temerrüt tarihinin 19.01.2009 olduğu, dönem sonu ana borç tutarının 13.047,88 TL, temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak tutarının 13.479,00 TL"na tekabül ettiği, davacının takip tarihinde toplam 20.613,91-TL alacağı olduğu, alacağın likit nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; ....... İcra Müdürlüğünün 2009/9144 sayılı dosyasında, davalının 13.479,44-TL asıl alacak, 6.698,51-TL temerrüt faizi, 334,93 TL BSMV, 101,03 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 20.613,91-TL alacağa itirazının iptaline, % 40 icra inkar tazminatının (5.391,77 TL) davalıdan tahsiline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 126 temerrüt faizi ve % 5 BSMV işletilmesine, takipten sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan davalının sair temyiz itirazlarının reddine,
    2- Davacı dava dilekçesinde, icra takibinden sonra borca mahsuben değişik tarihlerde 3.966,44 TL tahsilat yapıldığını bildirmiştir.
    İtirazın iptali davalarında, icra takip tarihi itibariyle alacak miktarının belirlenmesi gerekir. İcra takibinden sonra, dava tarihinden önce yapılan ödemeler yönünden davacı alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemelerinde TBK"nın 100. maddesi uyarınca icra müdürlüğü tarafından borçtan düşülmesi gerekir. Mahkeme kararında "" takipten sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına"" denilmiş ise de, infazda tereddüte yol açacağından açıklanan ilkeler dikkate alınarak ödemelerin tesbiti yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bent uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi