14. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6774 Karar No: 2018/4441 Karar Tarihi: 19.06.2018
Hürriyeti tahdit - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/6774 Esas 2018/4441 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, bir kişinin hürriyetini tahdit etmek suçundan mahkum edilmesiyle ilgilidir. İlk derece mahkemesince verilen hüküm, yeterli açıklama yapılmadığı ve CMK'nın ilgili maddelerine uygun olmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, hükümde yeterli açıklama yapılmadığı, gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmemesi, delillerin tartışılmaması ve hukuki nitelendirmenin yapılmaması gibi eksiklikler tespit edilmiştir. Ayrıca, zabıt katibinin imzasının olmaması ve elektronik imzanın kullanılmaması gibi nedenlerle CMK'nın ilgili maddelerine uyulmamıştır. Kararda, Anayasanın 141, CMK'nın 34/1, 230, 289/1-8 ve CMUK'nın 308/7. maddelerinin ihlal edildiği belirtilmektedir.
14. Ceza Dairesi 2017/6774 E. , 2018/4441 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Hürriyeti tahdit HÜKÜM : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mahkemece kurulan hükmün, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230, 289/1-8 ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddeleri uyarınca sanığı, katılanı, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ile bunun hukuki nitelendirmesinin yapılarak delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve bu ilkelere uyulmadan hükmün CMK"nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin CMUK"nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 18.11.2014 günlü, 830-502 esas/karar sayılı ilamında da "Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak hükmün açıklanması sırasında CMK"nın 230, 231/11 ve 232/6. maddeleri uyarınca denetime imkan verecek şekilde ve kesinleştiğinde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte bir hüküm kurulmalıdır" hususunun açıkça belirtildiği gözetilmeden, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin esası denetlenmemiş olan ilk karara atıfta bulunulup, gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, 29.03.2017 günlü duruşma tutanağında zabıt katibinin ıslak imzası olmadığı gibi Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinde yapılan kontrole göre anılan zabtın elektronik imza ile de imzalanmaması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 219. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.