22. Hukuk Dairesi 2015/17644 E. , 2018/1086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı; davalı Kuruma bağlı olarak, taşeron firmalar nezdinde 20.05.2004-01.09.2007 tarihleri arasında çoban olarak çalıştığını,01.09.2007 tarihinde iş akdinin davalı firma tarafından fiili ve sözlü olarak feshedildiğini, her ne kadar işveren olarak davalı taşeron firma görünmekteyse de, kendisine emir ve talimatların davalı TİGEM"in personelleri tarafından verildiğini beyanla, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücret alacaklarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı TİGEM vekili; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket; cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davalı şirket hakkındaki davanın reddine, davalı TİGEM"in muvazaa nedeniyle başından itibaren gerçek işveren olduğu tespitiyle davanın davalı TİGEM yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı ve davalı TİGEM vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece davalılar arasındaki hizmet alım ilişkisinin muvazaalı bulunduğu bu nedenle davacının başından itibaren davalı TİGEM işçisi olduğu gerekçesiyle bu davalı yönünden hüküm kurulmuş, diğer davalı şirket hakkında ise davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Oysa, muvazaanın tarafı durumundaki davalı işveren şirketin, kimsenin kendi muvazaasından yararlanamayacağı ilkesi nedeniyle ve davalı şirketin son alt işveren olmaması gözetilerek, davacının feshe bağlı olmayan işçilik alacaklarından, yalnızca kendi döneminde geçen çalışmalar yönünden müşterek ve müteselsil sorumlu tutulması gereği bulunduğundan, husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının fazla çalışma ücret alacakları konusunda uyuşmazlık mevcuttur.
Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma alacaklarının hesaplanmasında hata bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira, davacının yaz aylarında 17:00-07:00 saatleri arasında geçen çalışma süresi 14 saat sürmesine karşın, raporda hatalı şekilde 12 saat olarak hesaplanıp, 1,5 saat ara dinlenme düşülerek haftalık 6 gün süren çalışmasında 15 saat fazla çalışma yapmış olduğu belirlenmiştir. Oysa, davacının yaz aylarında 14 saat süren çalışmasından 2 saat ara dinlenme süresi düşüldüğünde günlük 12 saat, haftalık 72 saat çalışması olduğu ve haftalık 27 saat fazla mesai yaptığı hesap edilmektedir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23.01.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.