3. Hukuk Dairesi 2016/13289 E. , 2018/4457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Davalının serbest tüketici olduğunu, ilgili mevzuat gereği tedarikçi firmasını seçme hakkına sahip olduğunu, davalı firmanın tedarikçi firmasının ... AŞ firması olduğunu, tedarikçi firmaların müvekkili şirkete ait dağıtım şebekeleri üzerinden taşıma yaptığını, yine tedarikçi firmanın kendi abonelerine abone sayacı üzerinden okunarak bildirilen değer üzerinden fatura kestiğini, sayaçtan geçmeden farklı bir yöntemle kullanılan gaz miktarının müvekkili şirket tarafından ödendiğinden müvekkilinin zarara uğradığını, Torbalı SHM nin 2013/38 D.iş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespit ile davalının kaçak doğalgaz kullandığının tespit olunduğunu ileri sürerek, mevzuat hükümlerine hesaplanan 9.699.129,71 TL kaçak doğalgaz bedelinin kaçak kullanım gerçekleştiği tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacı taraf görevlilerince tutulan tutanak ve Torbalı 2. SHM"nin 2013/38 D. İş sayılı dosyası kapsamındaki anılan bilirkişi raporunda by-pass hattı vanasına yapılan bir müdahaleden söz ediliyorsa da kaçak kullanımın gerçekleştiğine dair herhangi bir tespite yer verilmediğini, enerji maliyetlerini düşürmek için başka kaynaklara yöneldiklerini, kaçak kullanımda bulunmadıklarını, kabul anlamına gelmemek üzere, mevzuat gereği kaçak kullanım süresinin ancak, kontrol, sayım, mühürleme vb. İşlemlerin yapıldığı tarihten kaçak kullanımın tespit edildiği tarihe kadar geçen süre esas alınmak sureti ile belirleneceğini, bu nedenle davacının son bir yılı kapsayan hesaplamalarının kabulünün de mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; dosya kapsamındaki delil tespiti ve davacı tarafın görevlilerince düzenlenen 01/10/2013 tarihli tutanaktan davalının davacıya ait bay-pass hattına müdahale ettiği, Kaçak kullanım süresi yönünden ise 25545 sayılı RG de yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Doğalgaz Kullanımı Durumunda Uygulanacak Usul ve Esasların 2. maddesi gereği davacı tarafından kaçak müdahalenin tespit edildiği, 01/10/2013 tarihinden önce son olarak 17/09/2013 tarihinde davacı yanca sayaç okuma işlemi yapıldığı ve tutanak tutulduğu, aradaki sürede başkaca işlem bulunmadığı, buna göre kaçak kullanım süresinin 13 gün olarak kabulünün gerektiği, 13 günlük süre için bilirkişi raporunda da hesaplandığı şekilde kaçak kullanım bedelinin 314.866,36 TL gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile , bu bedelin sisteme müdahalenin tespit edildiği tarih olan 01/10/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca süresinde temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının tüm davacının ise, aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava; Dağıtım lisansı sahibi davacı tarafından doğalgaz abonesi olan davalı aleyhine tahakkuk ettirilen kaçak kullanım bedeli olan 9.699.129,71 TL’nin tahsili istemine ilişkindir.
Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 52. maddesi hükmüne göre, “Dağıtım sistemine veya sayaca ya da tesisata müdahale edilerek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, tüketimin eksik veya hatalı ölçülerek ya da hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak doğal gaz kullanımı olarak kabul edilir. Kaçak doğal gaz kullanımının tespit edilmesinde, dağıtım şirketinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır”. Anılan yönetmeliğin 54. maddesi ise “Kaçak ve usulsüz doğal gaz kullanımına ilişkin olarak; Tespit, Süre, Tüketim miktarı hesaplama, Tahakkuk, Ödeme, yöntemleri ile diğer usul ve esaslar dağıtım şirketi tarafından belirlenerek Kuruma sunulur ve Kurul onayı ile uygulamaya konulur hükmüne yer vermektedir. EPDK tarafından Yönetmeliğin 54. maddesine dayanılarak alınan ve 06/08/2004 Tarih ve 25545 sayılı Resmi gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Kaçak ve usulsüz Doğalgaz Kullanımı Durumunda uygulanacak usul ve Esaslar başlıklı karar ile de “Kaçak ve usulsüz doğal gaz kullanımına ilişkin olarak; Tespit, Süre, Tüketim miktarı hesaplama, Tahakkuk, Ödeme, yöntemleri belirlenmiştir.
Somut olayda, davalı şirket abone olup, sayaca müdahale ile kaçak kullanımda bulunduğu hususunda mahkemece yapılan tespitte bir sakınca görülmemiş ise de; kaçak kullanım süresinin hesabında 01.10.2013 tarihinin dikkate alınması doğru olmamıştır. Davacı şirket görevlilerince; 01.09.2013 tarihinde sayaç okuma ve kontrol amacıyla davalı şirket sahasına gidildiği, kendilerinin içeriye alınmak istenmediği bunun üzerine duyulan şüphe üzerine yeniden akşam saatlerinde gidildiğinde içeriye bir şekilde girilerek yapılan kontrolde ölçüm hattının by-pass vanasının kapalı durumunun tespiti için takılan 000116 no’lu ... gaz mühür telinin koparıldığı, silikon veya bir başka yapıştırıcı madde ile tutturulduğu, by-pass vanasına ait kapama kolunun sabitlenmesi için kullanılan somonun anahtar kullanılarak gevşetildiği, somon üzerindeki boyanın deforme olduğu ve somonun gevşek bir şekilde bırakıldığı tespitleri üzerine tutanak tutulduğu, tutanağın davacı şirket görevlilerince imzalandığı, davalı şirket yetkilisinin imzadan imtina ettiği görülmüştür.
Bu itibarla; kaçak doğalgaz kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilecek tutarın belirlenmesinde kaçak tutanağının düzenlendiği 01.09.2013 tarihi yerine 01.10.2013 tarihinin dikkate alınması doğru olmamıştır. Mahkemece, kaçak kullanım süresinin belirlenmesinde tutanak tarihi olan 01.09.2013 tarihi esas alınarak hesap yapılmak üzere, dosyanın yeniden bilirkişi/ bilirkişilere tevdi ile kaçak doğalgaz kullanım bedelinin tespiti hususunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor almak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, süre yönünden yanlış hesap içeren bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalının tüm davacının ise sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK 428 maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.