21. Hukuk Dairesi 2016/11709 E. , 2017/1505 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ve davalılardan ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalı ... vekilinin tüm, davacıların ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
1- Dava, iş kazası sonucu sigortalının vefatı nedeniyle hak sahibi anne, baba ve kardeşlerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacıların maddi tazminat istemlerinin kurumca karşılanmış olması nedeniyle reddine, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacıların murisi sigortalının asansör kurulum işinde çalışırken 17.09.2007 tarihinde iş kazası geçirerek vefat ettiği, iş kazasının gerçekleşmesinde müteveffa sigortalının % 20 oranında müterafik kusurlu olduğu, hükme esas hesap bilirkişi raporunda prime esas kazanç dikkate alınarak davacının asgari ücretin 1,02 katı düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilerek hesap yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. İş kazası sonucu vefata dayalı destek tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır.
Somut olayda, sigortalının meslek lisesi mezunu işçi olarak, davalı ...nde asansör kurulum işinde çalışan eleman olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş hakkaniyete uygun maddi tazminatın hesabı için, TÜİK’dan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgili Meslek Odalarından müteveffa sigortalının yaptığı işe karşılık alabileceği emsal ücretin sorularak kazalı işçinin gerçek ücretinin tereddütsüz olarak belirlemek, aynı zamanda kazalı işçi için kuruma bildirilen prime esas kazancın asgari ücretin 1,02 katı olduğu, bu miktarın altında ücretin belirlenemeyeceği de göz önünde bulundurularak, emsal ücret dikkate alınmak suretiyle maddi zararı hesaplatmak ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu açıklamalara aykırı olarak maddi tazminatın hesabında esas alınan ücretin hatalı olarak tespit edilerek hesap raporun hükme esas alınması da bozma sebebidir.
O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan ..."a yükletilmesine, 28.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.