3. Hukuk Dairesi 2016/12376 E. , 2018/4455 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; .... isimli kişiden ev aldığını, satım bedelinin 500,00 TL’sini nakit ödediğini, kalan 4.500,00 TL için bono keşide ederek adı geçene teslim ettiğini, ödeme gücü olmadığından ..."tan kendi adına .... "a ödeme yapmasını istediğini, ..."un ödeme yaparak taşınmazın tapusunu kendi adına tescil ettirdiğini, ...’a bono bedeli karşılığı 1520 kg tütün teslim etmek suretiyle borcunu ödemesine rağmen tapu kaydının kendisine devredilmediğini, ..."un vefat ettiğini, mirasçılarının kendisinden ayrıca para istediklerini, ödemeyeceğini söylemesi üzerine taşınmazı üçüncü kişiye devrettiklerini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın oturulabilir duruma getirebilmesi için yaptığı faydalı masraf tutarı 20.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ... ve ...; dava konusu taşınmazın kendilerine miras yoluyla intikal ettiğini ihtiyaç nedeni ile taşınmazı sattıklarını, babalarının davacının ekonomik güçlük çekmesi nedeniyle dava konusu evde oturmasına izin verdiğini, kapı, pencere taktırılması su ve elektriğin bağlanması gibi masrafların .... tarafından yapıldığını davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece; davacının yazılı delil sunmadığı, dava konusu taşınmazın bedelinin .... tarafından ödendiği, tapuda ismi geçen adına tescilinin yapıldığı bu nedenle davacının taşınmazı satın aldığı iddiasına itibar edilmeyeceği, davacının taşınmazı kira ödemeksizin kullandığı, iddia ettiği masrafların kendisi tarafından ödendiğini ispat edemediği, taşınmaz üzerindeki iyileştirmelerin davacı tarafından yapıldığının kabulü halinde dahi davacının kira ödememesi karşısında bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, davalıların murisleri adına kayıtlı olup, üçüncü kişiye devredilen davacının kullanımında olan eve, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen masrafların, davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Temyize konu uyuşmazlık; davacının, davaya konu ev için masraf yapıp yapmadığı ve buna bağlı olarak davalıların, davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmedikleri, davacının temyize konu davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içeriğinden; davaya konu taşınmazın 05/05/2009 tarihinde .... tarafından davalıların murisi ...’a satıldığı, ...’un 20.10.2014 tarihinde vefat ettiği, geride mirasçı olarak davalıları bıraktığı, taşınmazın davalılar tarafından 08/04/2015 tarihinde dava dışı ....’e satıldığı, dava dilekçesinden ve keşif tutanağından davacının, dava konusu taşınmazda yaklaşık beş yıldır ve halen oturmaya devam ettiği anlaşılmıştır.
Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmıştır.
Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için, bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1)
Bunun için de, öncelikle iade borcunun kapsamı belirlenmeli, fakirleşme ve zenginleşme zamanı tesbit edilmelidir.
Temyiz incelemesine konu eldeki dava ile benzer konulu davadaki 22.02.1991 gün 1990/1-1991/1 sayılı İBK kararı gereği “ Paydaşlardan birinin taşınmaz mal üzerinde yaptığı masraflar nedeni ile diğer paydaşın mamelekindeki artış, bu masrafın yapıldığı tarihte değil, şuy"un giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve taşınmazın satış bedelinden payın alındığı tarihte gerçekleşir.”
Bu bağlamda, davacının, taşınmaza yaptığını iddia ettiği iyileştirme giderlerini sebepsiz iktisap hükümleri uyarınca davalılardan isteyebilmesi için yaptığı giderlerin mal varlığından çıkmış ve davalı tarafın mal varlığına geçmiş olması şarttır.
Somut olayda; davacı dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazda oturmakta olup, taşınmaz davacının kullanımından çıkmamıştır.
Hal böyle olunca mahkemece; temyize konu iş bu alacak davasının açıldığı tarih itibariyle, davacının davaya konu taşınmazı kullanmaya devam ettiği bu şartlar altında davacı aleyhine davalıların sebepsiz zenginleşmedikleri nazara alınarak, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığından bahisle, hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu doğru kararın gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davanın reddine dair hükmün yukarıdaki şekilde gerekçesinin düzeltilerek ONANMASINA, 6.70 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.