Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/10428 Esas 2017/1502 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10428
Karar No: 2017/1502
Karar Tarihi: 28.02.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/10428 Esas 2017/1502 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı iş kazası sonucu malul kalmış ve maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davacının talebinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, hesaplanan maddi tazminatın gerçek ücret dikkate alınmadan yapıldığı ve aktif-pasif dönem zararlarının yanlış hesaplandığı belirtilmiştir. Bu nedenle, davalıların temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur. Kanun maddeleri hakkında bir bilgi verilmemiştir.
21. Hukuk Dairesi         2016/10428 E.  ,  2017/1502 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, temyiz kapsam ve nedenlerine, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş görmezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 232.118,18 TL maddi tazminat ile 60.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20.09.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; SGK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının % 37 olduğu, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde, davacının % 30 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, bilirkişi hesap raporunda davacının asgari ücretin 2,89 katı üzerinde kazancı bulunduğu dikkate alınarak hesap yapıldığı, geçici iş göremezlik ödeneği ve bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin rücuya kabil kısmı tenzil edilerek 232.118,18 TL maddi zararı bulunduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
    Öncelikle taraflar arasında maddi tazminatın hesaplanmasında esas alınan ücret konusunda da uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır.


    Somut olayda, davacının soğuk demir ustası olarak çalıştığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, ancak mahkemece işin yapıldığı yer dikkate alınmaksızın Ankara İnşaat ve Sanatkarlar Odası tarafından bildirilen ücret dikkate alınarak asgari ücretin 2,89 katı üzerinden yapılan hesabın hükme esas alınarak maddi zararın belirlendiği, ücret konusunda gerekli araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Hakkaniyete uygun maddi tazminatın hesabı için özellikle davacının Ankara - Sivas hızlı tren hattının çevre inşaat işlerinde çalıştığı dikkate alınarak, davacının sadece kazanın gerçekleştiği Yozgat ili Yerköy ilçesindeki inşaat işlerinde mi; yoksa yapılan işin tamamında mı çalıştığı hususu araştırılarak açıklığa kavuşturulmak suretiyle, yaşı, sendikalı işçi olup, olmadığı da gözetilerek, TÜİK’dan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgili Meslek Odalarından soğuk demir ustası olan bir işçinin alabileceği emsal ücret sorularak kazalı işçinin gerçek ücretini tereddütsüz olarak belirlemek suretiyle maddi zararı hesaplatmak, davacı tarafın temyizi olmadığı gözetilerek usuli kazanılmış hakları da gözeterek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
    Aynı zamanda davacı sigortalının 01.01.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya başlaması nedeniyle aktif ve pasif dönem zararlarının bu tarihe göre hesap ettirilerek çıkacak sonuca göre maddi tazminat istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken; aktif ve pasif dönem zararlarının davacının muhtemel emeklilik tarihi esas alınarak tespit edilen hesap raporunun hükme esas alınarak sonuca gidilmesi de hatalı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 28.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.