11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4579 Karar No: 2018/6564 Karar Tarihi: 12.07.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4579 Esas 2018/6564 Karar Sayılı İlamı
Özet:
11. Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/4579 E. ve 2018/6564 K. numaralı karar, bir sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûm edildiği bir dava ile ilgilidir. Dosyada yer alan senetlerin özel belge niteliğinde olduğu ve düzenleme yerleri ile tarihlerinin bulunmaması nedeniyle sanığın eylemlerinin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu belirtilmektedir. Ayrıca, suça konu senetlerin aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı düzenlendiği konusunda bir belirsizlik olduğundan, eğer aynı anda verildilerse zincirleme suç oluşturacağı göz önünde bulundurulmadan her mağdura karşı ayrı suç hükümleri kurulduğu belirtilmiştir. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı sonrası yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, kararda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 207. ve 53. maddelerinin yanı sıra, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776. ve 777. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2018/4579 E. , 2018/6564 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanığın, müştekiler ..., ..., ..., ... ve ..."e karşı eylemleri nedeniyle verilen mahkumiyet hükümlerinde, 6102 sayılı Kanunun 776. ve 777. maddeleri uyarınca senet metninde bulunması gerekli zorunlu unsurlardan olan "düzenleme yerinin” bulunmaması halinde senedin özel belge niteliğinde olacağı, dosyada mevcut suça konu senetler üzerinde düzenleme tarihi bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanığın eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nın 207. maddesi uyarınca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması, 2- Suça konu sahte senetlerin sanığın aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı düzenlediği dosya içeriğinden anlaşılamaması karşısında; suça konu bu senetlerin sanık tarafından şirket muhasebesine aynı anda mı yoksa farklı tarihlerde mi verildiği araştırılarak, aynı anda verilmesi halinde eylemlerin bütünüyle zincirleme suç oluşturacağı gözetilmeden, her mağdura karşı eyleminin ayrı suç oluşturduğunun kabulu ile yazılı şekilde hükümler kurulması, 3- Kabule göre ise; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 12.07.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.