Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/3745 Esas 2017/9463 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3745
Karar No: 2017/9463

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/3745 Esas 2017/9463 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/3745 E.  ,  2017/9463 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka miktarları, tazminatlara faiz hükmedilmemesi ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Hükmü temyiz eden davacı-karşı davalı erkek vekili Av. ... 30.12.2015 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat sebebiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2- Davalı-karşı davacı kadın vekili Av. ..."nın 30.12.2015 tarihli dilekçesiyle kararın boşanmaya ilişkin kısmına dair temyizinden feragat ettiği anlaşılmakla erkeğin davasının kabulüne yönelik temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    3-Davalı-karşı davacı kadının diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk..."nın temyiz incelemesi sırasında ergin olduğunun anlaşılmasına göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    b)Davalı-karşı davacı kadın maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden faize hükmedilmesini talep etmiştir. Hüküm altına alınan tazminatlar için boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan, karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
    c)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
    d) Mahkemece, ortak çocukların velayeti davalı-karşı davacı anneye bırakılmış, ortak çocuklarla baba arasında “aynı şehirde oturmaları hali” ve “farklı şehirde oturmaları hali” için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Günümüzde ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır. Kişisel ilişkinin değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenlenmesi istenebilir. Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin çocukların üstün yararları da dikkate alınarak kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Davacı-karşı davalı erkeğin temyiz dilekçesinin yukarıda l. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, davalı-karşı davacı kadının erkeğin boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz isteğinin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda 3/b, 3/c ve 3/d bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.09.2017 (Per.)




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.