11. Hukuk Dairesi 2017/194 E. , 2018/6182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12/07/2016 tarih ve 2014/272-2016/642 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 22,420 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ...’ta yapılacak olan fuara katılmak üzere hazırlık yaptığını, fuarda kullanılacak firma katalogları, kişisel firma kartları, firmayı anlatan yazıların olduğu belgeler, el broşürleri, tanıtım evrakının 27.01.2010 tarihinde davalı aracılığıyla 28.01.2010 saat 15:00’te fuardaki standa teslim edilmek üzere gönderildiğini, ancak malların taahhüt edilen sürede teslim edilmeyip 01.02.2010 tarihinde ulaştığını, yapılan telefon görüşmesinde gönderinin ... gönderildiğinin öğrenildiğini, 1 günde ulaşması gereken gönderinin 5 günde teslim yerine ulaştığını, bu gecikme nedeniyle fuar boyunca firmayı tanıtamadıklarını, kişisel kart, broşür, tanıtıcı evrak dağıtamadıklarını, fuar için yapılan tüm emek ve harcamaların davalının hatası nedeniyle boşa gittiğini, davacının ciddi zarara ve prestij kaybına uğradığını, maddi zararın tazmini için davalıya gönderdikleri 24.02.2010 tarihli ihtarnameden de bir sonuç alamadıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının kasta eşdeğer kusuru ile sebep olduğu fuar katılım masrafı 4.463,51 EURO, gönderi içerikleri masrafı 3.180,48 TL, davalı ile yapılan telefon görüşme masrafı 1.100,00 TL, seyahat masrafı 4.724,00 TL, yoksun kalınan fayda 1.000,00 TL olmak üzere toplam 19.138,00 TL’nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacıya ait gönderilerin davalı tarafından gecikmeli olarak ... dışında teslim edildiği, davacı 24/02/2010 tarihinde yazılı ihbarda bulunmuş ise de, davalının çalışanı konumunda olan ... ve ..."ye 01/02/2010 tarihinde e-posta göndererek durumu bildirdiği, bu e-postanın teknik bilirkişi raporuna göre ilgililerine ulaştığı, ...
Konvansiyonu"nun 26.maddesine göre bu bildirimlerin yazılı ihbar olarak kabul edilmesinin mümkün olduğu, buna göre ihbarın süresinde yapıldığı, sınırlı sorumluluk kapsamında yükün miktarı dikkate alınarak 1700 SDR’nin karar tarihindeki karşılığı tazminattan davalının sorumlu olabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 6.848,11 TL"nin karar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve somut olaya uygulanması gereken ... Konvansiyonu"na göre sınırsız sorumluluğun söz konusu olabilmesi için, zararın yolcu ve bagaj taşımasından doğmuş olmasının gerekmesine, ... Konvansiyonu, 4 sayılı Montreal Protokolü ile yapılan değişiklikten sonra yük taşımalarında 25. maddesindeki koşullarda dahi taşıyıcının sorumluluğunun sınırsız olmasının mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, geç teslimden doğan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde zarar kalemlerini açıklayarak toplam 19.138.00 TL’nin zarar tarihi olan 01.02.2010’dan itibaren işleyecek en yüksek banka faiziyle tahsilini talep etmiş olup, mahkemece davanın kısmen kabulüyle 6.848.11 TL’nin karar tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Ancak mahkemece kabul edilen miktarın dava tarihinden itibaren faiziyle tahsiline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tarihinden itibaren faiziyle tahsiline hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmekteyse de söz konusu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 no"lu bendinde yer alan “karar tarihinden" ibaresi çıkarılarak yerine “dava tarihinden” ibaresinin eklenmesi suretiyle kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 350,85 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.