10. Ceza Dairesi 2019/2346 E. , 2019/4872 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 25/10/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ortaca 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/923 esas, 2017/203 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/11/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 06/07/2012 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ve kenevir ekme suçlarından dolayı 15/01/2013 tarihli iddianameyle açılan kamu davası üzerine Ortaca 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/45 esas sayılı dosyasına kayden yapılan yargılama esnasında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yönünden tefrik kararı verilerek 2013/241 esas sayılı dosyaya kaydedildiği ve Ortaca 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2013 tarihli ve 2013/241 esas, 2013/178 sayılı görevsizlik kararıyla bu suç yönünden dosyanın Ortaca 1. Sulh Ceza Mahkemesine gönderildiği,
Ortaca 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/07/2014 tarihli ve 2013/751 esas, 2014/636 sayılı kararıyla sanığın TCK’nın 191/2. maddesi gereğince 1 yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verildiği,
2- Bu karara karşı Cumhuriyet savcısı tarafından itiraz edildiği, bu aşamada 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun uyarınca dosyanın devrolunduğu Ortaca 3. Asliye Ceza Mahkemesince itiraz yerinde görülerek karar düzeltildiği ve Ortaca 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/01/2015 tarihli ve 2013/866 esas, 2014/789 sayılı kararıyla, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
3- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 28/01/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın 5 yıllık denetim süresi içerisinde 07/05/2015 tarihinde işlediği iddia edilen hırsızlık suçundan mahkûmiyetinin kesinleştiğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, mahkemece hüküm açıklanarak Ortaca 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/923 esas, 2017/203 sayılı kararıyla sanığın TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 17.05.2018 tarihli ve 2018/19 esas, 2018/4229 sayılı ilamında yer alan "Somut olayda ise sanığın denetim süresi içinde işlediği iddia edilen suç “iftira ve hırsızlık” suçu olduğundan, kanundaki özel düzenlemede yer alan emredici hüküm nedeniyle, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu haricinde başka bir suçtan mahkûmiyet nedeniyle hükmün açıklanması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir...kanun yararına BOZULMASINA.." şeklindeki açıklamalar karşısında, somut olayda Ortaca 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/01/2015 tarihli ek kararı ile sanık hakkında kullanmak için için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 28/01/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 07/05/2015 tarihinde hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, denetim süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçu olmadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Ortaca 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/923 esas, 2017/203 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Ortaca 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/01/2015 tarihli ve 2013/866 esas, 2014/789 sayılı kararıyla, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi uyarınca TCK’nın 191. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması karşısında,
Bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde TCK’nın 191/4. maddesindeki kuralların geçerli olacağı anlaşıldığından, sanığın ancak kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hallerinde hüküm açıklanabilecektir.
Somut olayda ise sanığın denetim süresi içinde işlediği iddia edilen suç “hırsızlık” suçu olup, kanundaki özel düzenlemede yer alan emredici hüküm nedeniyle, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu haricinde başka bir suçtan mahkûmiyet nedeniyle hükmün açıklanması mümkün olmadığından, hükmün açıklanmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken Ortaca 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli kararıyla hükmün açıklanması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar: Açıklanan nedenlere göre; sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ortaca 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/923 esas, 2017/203 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 08.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.