Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiştir. Borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak icra dairesinin yetkisine ve çek tazminatına ilişkin itirazları yanında ayrıca takibe konu çeklerde keşide yeri yazılı olmadığından bunların kambiyo senedi niteliğinde bulunmadıklarından ve 13.04.2004 keşide tarihli çekin de 10 gün içerisinde bankaya ibraz edilmediğinden, alacaklının bu belgelere dayanarak haklarında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapamayacağı yönünde de şikayeti bulunmaktadır.
İİK. 4949 SK. ile değişik 169/a maddesinin 1. bendinin son cümlesi aynen "icra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde, taraflar gelmese de gereken kararı verir" yasal düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece yetki itirazı konusunda yukarıda açıklanan yasa maddesi karşısında herhangi bir karar vermeden borçlu vekilinin duruşmaya gelmediğinden bahisle önce itirazın müracaata bırakılmasına, bilahare de HUMK. 409. maddesi uyarınca "İtirazın Açılmamış Sayılmasına" karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.