Hırsızlık - mala zarar verme - işyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/5061 Esas 2018/446 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5061
Karar No: 2018/446
Karar Tarihi: 11.01.2018

Hırsızlık - mala zarar verme - işyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/5061 Esas 2018/446 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel mahkeme tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiş. Hükümlerde hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet kararı verilmiş. Temyiz incelemesi sonucunda, ilamda birden fazla hükümlülük kararı bulunduğu için hangi hükümlülüğün esas alındığının gösterilmediği belirlenmiş ve en ağır cezayı içeren hükümlülükün gözetilmesi gerektiği kaydedilerek hükümler bozulmuş. Ancak Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan bir iptal kararı nedeniyle, TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde yer alan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün uygulanamayacağı belirtilerek, söz konusu maddeye ilişkin bölümlerin çıkarılması ve yerine cezanın infazı tamamlanıncaya kadar hakların kısıtlanmasına yönelik cümle eklenmesi suretiyle hükümlerin düzeltilmesi ve onanması kararlaştırılmış. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi
- 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendi
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi
13. Ceza Dairesi         2016/5061 E.  ,  2018/446 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Tekerrür uygulanmasına esas gösterilen ilamda birden fazla hükümlülük kararı bulunması karşısında, 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi gözetilip, hangi hükümlülüğün esas alındığının gösterilmemesi, infaz aşamasında en ağır cezayı içeren hükümlülüğün gözetilmesi mümkün olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümlerden “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.01.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.